Türkiye’nin gündemi o denli garip ve beklenmedik olaylarla dolu
ki...
“Milliyetçilik ve Soykırım” yazılarına yine ara vermek gereği
doğdu.
***
Tam seçim dönemine girdiğimiz şu günlerde, tarafsızlık yemini
etmiş bir cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın propaganda konuşmaları
yapmasının anayasa ve yasalara aykırı olduğu ortada.
Tabii biz ne dersek diyelim, hukuk açısından son kararı ülkenin
mahkemeleri ve yargı kurumları veriyor...
Bu konudaki yetki de Yüksek Seçim Kurulu’nun!
Kurul üyeleri, cumhurbaşkanının eylem ve söylemlerinin kendi
yetkileri dışında olduğunu düşünüyorlar herhalde; bu açık anayasa
ve yasa ihlalleri karşısında sesleri çıkmıyor!
Aynı kurul, Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de başbakan
olarak yarışmasını ve seçim sonuçları kesinleştikten sonra,
mazbatasını almadan önce, AKP genel kuruluna da genel başkan olarak
katılmasını anayasaya ve yasalara aykırı bulmamıştı.
***
Dün Yalçın Doğan, son dönemde Erdoğan’ın televizyonlarda
göründüğü zamanla ilgili bir döküm yayımladı:Sadece mart ayında,
yirmi günde 100 saat konuşmuş televizyonlarda...
Kamuoyu, “Bu ortamdaki seçimler adil sayılacak öyle mi?” diye tepki
veriyor!