Türkiye
Cumhuriyeti’ne, Cumhuriyet Halk
Partisi’ne ve Cumhuriyet
Gazetesi’ne saldırılar nereden
kaynaklanıyor?
Bu saldırıların kökeni ve
hedefi nedir?
Bu soruyu yanıtlamak için
çok kısa olarak tarihe
bakalım:
Türkiye
Cumhuriyeti, Atatürk ve
arkadaşları tarafından, İnsanlık Âlemi’nin ulaştığı en az sakıncalı
siyasal rejim olan Demokratik Model hedeflenerek
kurulmuştur.
Dönemin söylemlerine bakıldığında, Cumhuriyet terimiyle
Demokratik Rejimin kastedildiği açıkça görülür.
Gerek iktidarın kaynağının, Dinsel/ Geleneksel otoriteyi
temsil eden Padişah’tan alınarak halka aktarılması gerekliliği,
gerekse dönemin siyasal terminolojisi, Cumhuriyet sözcüğünün öne
çıkmasına yol açmıştır.
Ama ne yazık ki,
Demokratik Cumhuriyet modeli,
temel yapısı Feodal Din/Tarım
Toplumu
olan ülkede, “Kurdum” demekle
kurulmuyor!
İşte burada, Kurtuluş Savaşı’nın askeri mucizesine ek olarak
bir de sivil dönüşüm mucizesi olan Atatürk Devrimleri devreye
girmiş ve Feodal Din/Tarım toplumu, 20-25 yıl içinde seçim yaparak
iktidarı Devrimci/ Kuruculardan alıp Feodal Din/Tarım Toplumunun
temsilcileri olan muhaliflere devredecek kadar geliştirilmiş
ve “yarı-çağdaş” bir
yapıya getirilmiştir.
Ama ne yazık ki, serbest
seçimlerle iktidara el koyan
Feodal Din/ Tarım Toplumu
temsilcileri, (henüz yeterince
çağdaşlaşamadıkları için)
Demokratik
Cumhuriyeti, özgürlükçü ve
çoğulcu bir çizgide geliştirmek
yerine, çoğunluk baskısına
“Milli İrade” diyerek, Temel Hak
ve Özgürlükleri inkâr etmiş,
yeniden feodal Din/Tarım toplumu
yapısını egemen
kılmak istemişlerdir.