İnsan çok yakınındakileri bile kimi zaman iyi tanıyamıyor:
Sanıyorum, tanıdığımızı sandıklarımızın gerçek kişilikleri, ancak kriz anlarında ortaya çıkıyor!
Ben de Akın Atalay ile yıllarca birlikte çalıştım.
Hayatın olağan akışı içinde ve Cumhuriyet yönetimi ile ilgili olarak, kimi zaman birbirimize destek olduk, yardım ettik, kimi zaman da ters düştük, uygar sınırlar içinde tartıştık.
Biraz olsun kendisini tanıdığımı sanırdım!
Ama sadece, tarih ve evrensel hukuk önündeki haklılık bilinci ve o güne kadarki tutum ve davranışları konusunda sahip olduğu kişisel sorumluluk duygusuyla...
Hapse girmek için ülkeye geldiğinde...
Karşımda, o güne kadar tanıdığımı sandığım Akın Atalay’dan çok farklı bir kişilik bulunduğunu fark ettim.
***
Şimdi o hapiste, ben dışardayım:
İkimiz de ülkemiz, Adalet, Demokrasi ve Hukuk Devleti konularında, umudumuzu koruyoruz, direniyoruz!
Benimki kolay, çok kolay...
Onunki zor, çok zor!
Akın Atalay’ın aşağıdaki yeni yıl mesajını, bu duygularla okudum.
***
2018 yılına ailemizden, dostlarımızdan ayrı, diğer insanlardan yalıtılmış beton bir hücrede gireceğiz.
2017 yılını da aynı hücrede karşılamıştık...