Tepkiler vardır:
Hesapsızdır, duygusaldır,
kendiliğindendir...
Tepkiler vardır: Hesaplıdır,
düşünülmüştür, hazırlanmıştır.
Şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın ağabeyi
Yarbay Mehmet Alkan’nın tepkisi hesapsız bir
tepkidir:
Medyaya göre, kardeşinin cenazesinde, “Buradaki vatan evladı daha
32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili
kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne
oldu da sonradan savaş diyor” demiş.
Sonra da: “Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı
arabalara binip ‘şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok. Git
o zaman, oraya git” diye haykırmış.
Herhalde bu haykırış, “Amacım şehit olmak” diye ahkâm kesen
bir bakan üzerinden iktidara yönelik olarak dile
getirilmiş...
Ben kardeş acısı, evlat acısı
nedir bilirim, çünkü ailemde
yaşadım...
Özellikle cenaze anlarında insanların kendilerini kaybettiklerine
çok tanık oldum:
Ağabey Yarbay Alkan’ın sözleri normal ve
hesapsız bir tepkidir; hukuken de bunlarda bir sorun olduğunu
sanmıyorum.
***
Bu arada şehit cenazeleri
konusunda Erdoğan da önceden
düşünülmüş,hesaplı kitaplı tepkiler
veriyor:
Medyaya göre bir cenazede “İnanıyoruz ki şehadet makamına
ulaşmış olan bu şehidi uğurluyoruz. Ne mutlu onun
ailesine, ne mutlu onun tüm yakınlarına” demiş.
Yine medyaya göre bir cuma namazı çıkışında “Bu topraklar şehit
kanlarıylayoğrulmuştur, bundan sonra da yoğrulmaya devam
edecektir” buyurmuş.
Bu sözleri, “Analar ağlamasın” diye bizzat kendisinin formüle
ettiği politika açısından eleştirilebilir mi?
Eski politikasıyla ters düştüğü için elbette eleştirilir!
Fakat hukuken bu sözleri söylemesinde bir sakınca yok.
***
Ama Erdoğan’ın tekrarladığı
bir söz var ki, bir Cumhurbaşkanı
bunu hukuken söyleyemez
sanıyorum:
Muhtarlarla yaptığı toplantıda, medyaya
göre: “Ufukları Beştepe ile uğraşmanınötesine geçemeyenlerin
milletimize derdine derman olma ümidi vermesi mümkün
değildir. Zaten Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle
de bizim vakit geçirecek bir zamanımız yok...”
demiş.
Daha sonra yukarda sözünü ettiğim cuma namazı çıkışında, yine
medyaya göre, bu sözünü tekrarlamış:
“Ana muhalefet partisinin başındaki zat… Beştepe’nin adresini
bilmeyeni niye Beştepe’ye çağırayım ki...”
***