30 Mart
2017’de, “Hürriyet
Dilenmek İstiyorsanız...”
başlıklı yazımda bir AKP
milletvekilinin “KAPIMIZDA HÜRRİYET
DİLENİN” dediğini belirtmiş ve
iktidarın adalet anlayışını
eleştirmiştim:
“...CHP’li İzmir Milletvekili,
sendikacı Musa Çam, AKP iktidarının
anayasa değişikliği önerisi ile kölelik düzeni
getirmekte olduğunu belirtti.
Bu
eleştiriye karşılık, AKP’li Kahramanmaraş
Milletvekili İmran Kılıç şu yanıtı
verdi:
‘Kapımızda hürriyet
dilenin.’
Kılıç, ne dediği iyice anlaşılsın
diye, fikrini vurgulamak için, aynı cümleyi iki
kez tekrarladı.
Yani dili filan sürçmedi,
muhaliflere karşı olan siyasal tutum ve
davranışını, pekiştirerek dile getirdi:
Öyle anlaşılıyor ki
Referandum’dan ‘Evet’ kararı çıkarsa,
bize de ‘iktidarın kapısında özgürlük
dilenmek’ düşecek.”
***
İki gün önce medyaya
AKP Genel Başkanı ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Hürriyet
isteyen” (“dilenen” demeye terbiyem
de, ahlâkım da izin vermiyor) bir
mahkûm mektubu yansıtıldı.
İnternethaber sitesinin
“FETÖ suçlaması ile hapiste olan
Nazlı Ilıcak son çare olarak Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’a yalvarma, sitem ve
özür içeren bir mektup yolladı. Bu mektubu
internethaber.com sitesinde ilk kez
okuyacaksınız” başlığıyla verdiği mektubu
Ilıcak, geçen sene yazmış.
***
Oldukça uzun mektubun
bazı bölümleri şöyle:
...Ben eski bir dostluğa dayanarak bu satırları
kaleme alıyorum. O günlerden, içinizde bana karşı ufak da olsa bir
yakınlık kaldı mı? Acaba aramızda
2.5 yıldır cezaevinde çektiğim çileyi, yalnızlığı
hissedebilecek bir duygusallık hâlâ mevcut mu?...
...Bu arada size de çok haksızlık ettim. Özür
dilerim...
...Bir de sık sık, sizi ve
Emine Hanım’ı düşünüyorum. Sanki durumumu tam
olarak bilseniz, bu haksızlığa müdahale ederdiniz gibi
geliyor...
...Mağduriyetimi size anlatıyorum, zira,
adaletin yitirdiği vicdanı, ancak siz yeniden tesis
edebilirsiniz...
...Bu duygular size de yabancı değil. Siz de
bir babasınız, dedesiniz.
Cezaevinde zeytin çekirdeğinden yaptığım
tespihi de size takdim etmek isterim...
...FETÖ elebaşları kaçtı; ben de kuyuya
atıldım. Adeta bir mezara diri diri gömülmüş gibiyim.
Yargıda bulamadığım
adaleti sizde arıyorum. Acaba elimden
tutup, hak ve hukuk adına, beni
bu kuyudan çıkarabilir
misiniz?
***