Doğan Grubu, “Ana Akım Medya” denilen, toplumun genel değerlerini yansıtan ve bu nedenle de çok satılan ve izlenen medyanın sahibi olarak güç kazandı:
Bir ara, yazılı ve elektronik basının yarıdan fazlasını kontrol eden bir güce bile erişti...
Gazeteleri ve televizyonları, öteki medya araçlarıyla birlikte, hem reklam pastasından hem de okunma ve izlenme oranlarından aslan payını alıyordu.
Hiç kuşkusuz bunda, Baba Sedat Simavi tarafından oluşturulan ve Haldun Simaviile Erol Simavi tarafından geliştirilen Hürriyet gazetesinin altyapı ve imajının olduğu kadar, onu bilinçli bir biçimde toplumun çeşitli kesim ve katmanlarının temsil edildiği bir “süpermarkete” dönüştüren, aydınlarla bütünleştiren Ertuğrul Özkök’ün ve onu destekleyen Erol Simavi ile Aydın Doğan’ın da büyük payı vardı.
***
“Ana Akım Medya” olarak, içeride iktidardan, yani Demokrat Parti’den, dışarıda da ABD’den ve NATO’dan yanaydı...
Kurucu Sedat Simavi, Atatürk’e ve yeni Türkiye’ye inanan bir milliyetçiydi...
Gazete Kıbrıs Adası’nın milli bir dava haline getirilmesinde de önemli bir rol oynadı.
Bugün bile adının yanında “Türkiye Türklerindir” ifadesi yer almaktadır.
***
Hürriyet, daima “Devletin” yanında yer aldı ve bu yüzden de soldaki ve sağdaki muhalifler tarafından kimi zaman eleştirildi.
Ama Yaşar Kemal gibi, Aziz Nesin gibi yazarların tanınmalarında ve ün kazanmalarında da önemli bir rol oynadı.
1960 darbesinde, “Ana Akım” olarak, orduyu destekledi...