Hem on üç yıldır iktidarda olacaksınız, hem de seçmene yeni umutlar vereceksiniz...
Biraz zor...
İnsana “Aklın başına yeni mi geldi” diye sorarlar!
***
Hele hele, temel hak ve özgürlükler açısından, demokrasiden diktatörlüğe doğru bir geçiş içindeyseniz...
Ekonominizin dünya konjonktüründen kaynaklanan büyümesi son bulmuşsa...
Elinizde avucunuzda satacak fazla bir tesis ve hizmet kalmamışsa...
Halk gırtlağına kadar borç batağına batmışsa...
İşsizlik zirve yapmışsa...
İç ve dış barış tehlikedeyse...
İşiniz iyice zorlaşır!
***
Ama ihtirasınızın yeteneklerinizi aşmasından dolayı, bu zorluklara bir de beceriksizliklerinizden kaynaklanan çelişkiler eklenir: (Eskiler “Kifayetsiz muhteris” derlerdi.)
Dış politikada “komşularla sıfır sorun” diye yola çıkarsınız, doğru dürüst bir güven ilişkisini sürdürebildiğiniz, sorun yaşamadığınız komşunuz kalmaz...
“Esad’ı düşüreceğiz, Şam’da namaz kılacağız” dersiniz, ülkeniz iki milyonu aşkın Suriyeli göçmenin yükü altında ezilir...