Türkiye bugünlere iki darbe ile getirildi:
12 Eylül 1980, Askeri Darbe...
12 Eylül 2010, Sivil Darbe!
(“Sivil Darbe” terimi Ataol Behramoğlu’nundur. Aynen, Atatürkçülüğü saptıran 12 Eylül Askeri Darbesi için onların kullandıkları “Kemalizm” yerine “Kenanizm” terimini icat eden Ali Sirmen gibi o da Türkiye’nin siyasal literatürüne önemli bir katkıda bulunmuştur.)
Peki bu iki Darbe’nin ortak noktaları nelerdir?
Aynı zamanda yapılmış olmaları bir rastlantı, eski terimle, bir tesadüf müdür?
***
Her iki Darbe de, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve 1961 Anayasası’nın vurguladığı:
Çağdaş...
Bağımsız...
Demokratik...
Laik...
Sosyal...
Hukuk Devleti...
Olan Türkiye Cumhuriyeti’ni:
Çağ gerisi...
Emperyalizme bağımlı...
Anti Demokratik...
Dinci...
Sadakacı...
Hukuksuz...
Devlet haline getirme sürecinin doruklarıdır...
Ve Neoemperyalizm/Neoliberalizm ile Din/Tarım toplumu kalıntılarının kesiştiği noktalarda yapılmışlardır!
***
ABD/AB/FETÖ/Erdoğan/AKP/İkinci Cumhuriyetçiler ittifakının, seçmenleri “mezarlarından kaldırarak” gerçekleştirdiği 12 Eylül 2010 Sivil Darbesi’nin 1980 Askeri Darbesi ile aynı tarihte yapılması da bir rastlantı değildi:
Özellikle kendilerini “solcu yada liberal” olarak yutturan İkinci Cumhuriyetçilerin, kendi deyimleriyle “kullanışlı aptalların” ve demokrat kamuoyunun desteğini alabilmek için, bu 2010 Darbesi, sanki 12 Eylül 1980 Darbesi ile hesaplaşmaymış gibi sunuldu!
Oysa 12 Eylül 2010 Sivil Darbesi, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’ni mumla aratacak bir baskı dönemini hazırlıyordu.
***