Sevgili okurlarım, bu 1 Mayıs işçi bayramında herkes Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı...
Yanlış da değil:
Rejime yapılan saldırı, ancak, bu saldırıyı yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerine, Demokrasiye inanan bir adayın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle engellenebilir.
16 Nisan 2017’deki şaibeli halkoylaması ile kabul edilen Ucube Anayasa hükümlerine göre, Cumhurbaşkanı’na özellikle icrada ve yargıda çok büyük yetkiler tanınıyor.
Yasama erkini kullanan Meclis konusunda da, seçimleri yenileme ve Meclis’i fesih yetkisi var.
Ama yine de burada anımsatmakta yarar görüyorum:
Meclis, yasama erkinin kullanıldığı yerdir ve bu Ucube Anayasa’da düzeltmeler yapılacaksa, bunun yeri de yine Türkiye Büyük Millet Meclisi olacaktır.
Bu nedenle, Demokratik Rejimi korumak için, Cumhurbaşkanlığı seçimine verdiğimiz önemi hiç azaltmadan, milletvekili seçimine de dikkat etmemiz gerekir.
İş milletvekili seçimine gelince, hiç kuşkusuz, parti bağlılıkları ve adayların kimlikleri öne çıkacak.
Gücünü yitirmekte olan Erdoğan/AKP iktidarı, Meclis’teki çoğunluğunu korumak için, bu seçimde, akla, mantığa ve Anayasa’ya aykırı olarak “Partiler arası ittifak” kavramını ve bu ittifakın seçim barajını aşmasıyla ilgili garip bir kuralı devreye soktu:
İttifak eden partilerin toplam oyu yüzde 10 barajını geçtiği takdirde, o ittifakın içindeki bütün partiler, baraj...