Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı, fakat
iktidar baskısıyla YSK tarafından GASP EDİLEN İstanbul seçiminin
bir “PARTİ DEVLETİ-MİLLET ÇEKİŞMESİ” haline dönüştüğü
görülüyor.
Ekrem İmamoğlu’na karşı, iktidarın ve onun emrindeki medyanın bütün
olanakları, hukuki ve gayri hukuki, ahlaki ve gayri ahlaki
yöntemler kullanılarak harekete geçirilmiş durumda:
Bir yandan YSK kararlarıyla ilçe seçim kurulları yeniden
düzenleniyor; seçim kurulları aracılığıyla sandık kurulları
yeniden biçimlendiriliyor...
(Zaten İl Seçim Kurulu Başkanı emekliliğini isteyerek ayrıldı.)
Öte yandan İmamoğlu için yalan haberler, montajlanmış video
kayıtları piyasaya sürülüyor...
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı
başta olmak kaydıyla bütün iktidar, İmamoğlu aleyhine propagandaya
katılmış durumda.
Tarafsız olması gereken bir vali bile işin içinde görünüyor.
Yeni bir saldırı için ipucu aramak üzere, İmamoğlu’nun geçmiş
bütün belediye başkanlığı muameleleri, müfettişler tarafından
didik didik ediliyor.
Sırf Yıldırım lehine, İmamoğlu aleyhine
propaganda yapsınlar diye Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan “meleler”
İstanbul’a getirilmiş.
Ayrıca topluma, “Kazansa bile yetkilerini ve olanaklarını elinden
alacağız, hiçbir şey yapamayacak” mesajı veriliyor.
*** Ama bütün bunlara
rağmen İmamoğlu kazanacak, çünkü:
1) İstanbullular, toplumun düşman gruplara bölünmesinden,
insanların birbirlerine karşı kin ve nefretle kışkırtılmasından,
azarlanmaktan, itilip ka...