Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

İslamofobi ve ithal mağduriyet

Bir zamanlar Sovyetler Birliği’ni zayıflatmak için ABD’nin kullandığı, din, mezhep, ırk ve milliyet farklılıklarını öne çıkaran, “Kimlik siyaseti”, Sovyetler çöktükten...

14 Mart 2017 | 1.009 okunma

Bir zamanlar Sovyetler Birliği’ni zayıflatmak için ABD’nin kullandığı, din, mezhep, ırk ve milliyet farklılıklarını öne çıkaran, “Kimlik siyaseti”, Sovyetler çöktükten sonra da Huntington’un önerdiği “Uygarlıklar Çatışması Modeli” çerçevesinde, bütün dünyada demokrasinin altını oymaya devam ediyor! 
“Kimlik siyasetini” yıkıcı bir güç haline getiren bu süreç, yine ABD’nin Afganistan’da Sovyetler’le savaşmak için örgütlediği “Siyasal Radikal İslam’ın” önce El Kaide, şimdi de IŞİD olarak Batı Dünyası’na karşı, teröre dayalı bir savaş ilan etmesi ve Ortadoğu’da ciddi bir güce ulaşması ile günümüz siyasetine egemen oldu. 
Huntington’un, Sovyetler’in yıkılışından sonra, Batı’nın rehavete kapılmasını önlemek için gerekli olduğunu söylediği İslam-Batı çatışması, 11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırısı ile görünür oldu, Arap Baharı denilen trajedi ve ABD’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya müdahalesi ile tüm dünyayı pençesine aldı. 
Terör, savaş ve mülteci sorunları, tüm Batı dünyasında bir İslamofobi yarattı ve halkları “Kimlik siyasetinin” pençesine attı. Sonuç olarak Batı Avrupa’da sağcı partiler, ırkçılık, ayrımcılık ekseninde yükselmeye başladı. İktidardaki partiler, hem halkın isteklerine karşılık vermek hem de ırkçı muhalefetin önünü kesmek için İslamofobik tutum ve davranışlar götermeye başladılar. 
İşte Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun “İthal mağduriyet” dediği olay, Referandum’da zorlanan ve “Evet” seçeneğini güçlendirmek için yeni bir gerilim ekseni arayan AKP’nin, Avrupa’daki bu ırkçı eğilimleri öne çıkaran tavırları ile oluştu. 
Bugüne kadar “Taksim’e Cami”den, “Orduya türbana” kadar çeşitli çatışma konularını gündeme getiren ama yeterli gerilim yaratamayan iktidar, istediği fırsatı Avrupa ile yaşanan “Referandum mitingleri çatışmasında” yakaladı ve bunu Referandum’da “Evet” için kullanmaya başladı: 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 69 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 222 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 87 Okunma