Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

İtiraf: Biri, bir gün, mutlaka!

Yapmayın... Elinizdeki devlet gücünü kullanarak adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yapmayın! Kitle halinde, çok insanla birlikte, büyük kitleleri mağdur edecek biçimde yapılan haksızlık, hukuksuzluk ve...

14 Ağustos 2016 | 441 okunma

Yapmayın... Elinizdeki devlet gücünü kullanarak adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yapmayın! 
Kitle halinde, çok insanla birlikte, büyük kitleleri mağdur edecek biçimde yapılan haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizliklerin, mutlaka, ama mutlaka kokusu çıkar... Bir gün, birileri, belki erken, belki geç, ama mutlaka itiraf eder! 
Bu itiraflar genellikle en alttan değil, en üstten gelir: 
Çünkü “lidere en yakınlar arasında” en zalimler en korkak, en korkaklar en zalimdir!

***

Sakın bu sözleri bugün söylüyorum sanmayın: 
Buyrun; daha ittifak bozulmamışken, AKP ve CEMAAT’in “ortaklaşa zulmü” sürerken, yıllarca önce bu sütunda yazdığım bir yazıdan alıntılar!

***

Diyelim ki çok kötü bir şey yapıyorsunuz: 
Hem insanlığa aykırı…
Hem yasalara aykırı veya en azından uygun değil… 
Hem meslek ahlâkına aykırı… 
Hem kamuoyu vicdanına aykırı… 
Hem de kendi bireysel vicdanınıza aykırı. 
Böyle bir şey yapabilmek için, vicdanınızı nasıl susturursunuz? 
1) Büyük bir menfaat sağlayacaksınızdır; vicdanınızı bir yana koyarsınız. 
2) Emir komuta zinciri içindesinizdir; “Ne yapayım, emir öyle” dersiniz. 
3) Bir ideolojinin, bir inancın, bir siyasal hareketin militanısınızdır; inancınız,idealleriniz için bireysel vicdanınızı susturursunuz. 
4) Mensup olduğunuz grup, içinde bulunduğunuz ortam, siyasal hareket, sizinle birlikte altınızda, üstünüzde ve aynı düzeyde olan pek çok insan aynı amaçla aynı şeyleri yapmaktadır; “Herkes yaptığına göre sorumluluk ortak, hem ben yapmasam da aynı şeyler yapılacak nasıl olsa” der ve kendi vicdanınızı kalabalık içinde kaybedersiniz.

***

Peki yaptığınız bu çok kötü bir şey, insanların özgürlüklerini, sağlıklarını hattahayatlarını tehdit ediyorsa ne hissedersiniz? 
Ya yaptıklarınızdan dolayı birileri ölüyorsa… 
İnsanlığınızı, varlığınızı, kişiliğinizi, ailenizi, mesleğinizi, arkadaşlarınızı, ideallerinizive hatta menfaatlerinizi sorgulamaz mısınız? “Değer mi?” demez misiniz?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 72 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 223 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 87 Okunma