Sevgili okurlarım, bu iktidarın Türkiye’ye yaptığı büyük kötülüklerin başında, insanları açlığa mahkûm etmenin yanında, adaleti yok etmek, toplumu düşman kamplara bölmek, kültürümüzü ilkelleştirmek ve dilimizi bozmak geliyor:
İktidarın en yukarıdan en aşağıya kadar kullandığı “nefret dili” siyasette ve elbette siyasetin de etkisiyle, gündelik hayatta egemen oldu.
Böylece, sadece dilimiz değil, terbiyemiz, nezaketimiz de bozuldu.
Nezaket ve terbiyemiz bozulunca ilişkilerimiz de bozuldu.
Elinde en ufak bir yetki kırıntısı bulunan bürokrat veya sorumlular, vatandaşa tepeden bakmaya, hakaret etmeye başladı.
***
İktidarın en üst düzeyinde sürekli kullanılan ve bütün televizyonlardan kulaklarımızı tırmalayan, gazetelerin manşetlerinden belleklerimize kazınan nefret sözcüklerinin bazılarını aşağıya çıkardım.
Bakın iktidar, rol modelimiz olarak, sürekli kullandığı sıfatlarla konuşma dilimize ne yönde katkılarda(!) bulunmuş.
(Dikkat: Nefret ifade eden bu sıfatların önemli bir bölümü, saygınlığı olan parti liderleri için ve/veya iktidara karşı hak ve hürriyetler bağlamında protesto eylemi yapanlar hakkında kullanılmıştır. Kimlik ifade eden siyasal veya etnik sıfatlar ise aşağılamak amacıyla kullanıldığından doğrudan “nefret suçu” kavramına girerler.)
***
“adi”
“ahlaksız”
“affedersin Ermeni”
“alçak”
“ananı da al git”
“(bunlar) ateist”
“cibiliyetsiz”
“çapulcu”
“çakal”
“çamur”
“çürük”
“edep fukarası”
“edepsiz”
“eşkıya”
“gafil”
“geri zekâlı”
“haysiyet fukarası”
“haysiyetsiz”
“imansız”
“iki sarhoş”
“İsrail dölü”
“kan emici”
“kitapsız (dinsiz anlamında)”
“(bunlar) komünist”
“mankafa”
“namert”