15 Temmuz 2016
Kalkışması’ndan 5 gün sonra, 20
Temmuz 2016 günü medyada şöyle
bir haber vardı:
“Anayasa Mahkemesi üyeleri Altan
ve Tercan, HSYK üyeleri Şen, Berberoğlu, Özçelik,
Işık ile eski Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı
Ertuğrul, eski HSYK Başkanvekili Hamsici’nin de
aralarında bulunduğu 112 hâkim, savcı ve yüksek
yargı üyesi tutuklandı.”
Bu haber, Türkiye’de artık
hiç kimsenin hiçbir hukuki güvencesinin
kalmadığını gösteriyordu:
Çünkü tutuklananlar arasında, hem iktidarın
eylemlerinin Anayasa’ya ve hukuka uygunluğunu denetleyecek hem de
insanların haksızlık ve hukuksuzluk iddiaları hakkında karar
verecek olan yüksek yargıçlar da vardı!
***
15 Temmuz Kalkışması’nı
“Allah’ın lütfu” olarak niteleyenlerin
Olağanüstü Hal ilan ettikleri ve ülkeyi
Kanun Hükmünde Kararnamelerle
yönetmeye başladıkları bu
dönemde:
Savcılar, başka savcılar, yargıçlar, polisler,
gazeteciler, yazarlar, askerler, siviller hakkında tutuklama
istiyor...
Yargıçlar da, başka yargıçlar, savcılar,
polisler, gazeteciler, yazarlar, askerler, siviller için tutuklama
kararları veriyorlar!
***
Bu dönem bitmiş
değil...
Tam tersine, bütün hızıyla
devam ediyor...
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
ifadesine göre, OHAL “Herşey huzura, refaha
kavuşmadan” da kaldırılmayacak...
Yani bu olağanüstü dönem
sonsuza kadar sürebilir!
Zaten meşruiyeti tartışmalı bir halkoylaması
ile Türkiye’deki Parlamenter Rejim lağvedilmiş, kuvvetler ayrımı
ortadan kaldırılmış, “Tek Adam Rejimi” uygulamaya
konmuş bulunuyor!