“Kenanizm” Ali Sirmen’in harika bir icadıdır: Sirmen bu terimi,
Atatürkçülüğü yozlaştırıp kendi Neoemperyalist baskılarını
meşrulaştırmak için kullanan darbecilerin lideri Kenan Evren’e
gönderme yaparak üretmiştir.
“Kenanizm”, Atatürk ve arkadaşlarının hedeflediği Demokratik
Cumhuriyet’e, “Kemalizm”e karşı olan, “Amerikancı Ilımlı İslam”a
dayalı baskıcı bir rejim kurmak için kullanılan yöntemleri ifade
eden “ideolojik bir model”i ifade eder!
***
Ekonomik kökenli sınıfsal gelişme, siyasal ve hukuksal kökenli
Atatürk Devrimleri’ni aynı hızda izleyemediği için Türkiye
bugünlere geldi...
Altyapısal gelişme, üstyapı devrimlerini aynı hızda izleyemedi:
Sermaye ve işçi sınıfları, Demokrasiyi kurmak ve geliştirmek için
gerekli olan güce, bilince erişemeden Çok Partili Düzen’e
geçildi...
Demokrasinin kurulması ve geliştirilmesi, CHP’nin toprak reformuna
karşı çıkan, toprak ağalarının temsilcisi olan, “Dörtlü Takrir”
sahibi Menderes ve arkadaşlarından beklendi:
Türkiye, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanı ve 1926 yılında Medeni
Kanun’un kabulü ile simgelenen bir dizi devrimlerle “Laik
Cumhuriyete” geçmişti ama bunu destekleyecek ve koruyacak bir
sınıfsal yapıdan mahrumdu.
Ne yazık ki, çağdaş sermaye ve işçi sınıflarının gelişmesi
Cumhuriyet’in ve Medeni Kanun’un, devrim yasalarının kabulü kadar
hızlı olamadı...
Feodal yapı egemenken Çok Partili Düzen’e geçilince, toplum, toprak
ağalarını temsil eden demagojik liderlerin elinde “Atatürk
Devrimlerinden” yani çağdaş demokrasi hedefinden uzaklaştı.
***
1961 Anayasası da aynı sorunla karşılaştı:
Türkiye Cumhuriyeti’ne çağ atlatan, onu çağdaş “Demokratik, Laik ve
Sosyal bir Hukuk Devleti” yapan 1961 Anayasası, arkasında yeterli
toplumsal ve ekonomik sınıfsal güç bulunmadığı için, Antikomünist,
Neoemperyalist küresel ve yerel rüzgârların etkisiyle hacamat
edildi:
İşte “Kenanizm”, bu hacamat operasyonunun darbeci askerler
tarafından, utanmadan, Atatürkçülük, “Kemalizm” adına yapılmasına,
Sirmen’in taktığı isimdir!
Genelkurmay Bakanı Memduh Tağmaç’ın “Sosyal uyanış ekonomik
kalkınmayı aştı” sloganıyla doruk noktasına ulaşan Antikomünist,
Neoemperyalist “Kenanizm” ilk olarak 12 Mart 1971 darbesiyle ortaya
çıktı:
“Atatürkçü”, “Kemalist” olduklarını iddia eden Tağmaç ve
arkadaşları, 1961 Anayasası’nı, “Atatürkçüyüz diye diye
Atatürkçülüğü tepeleyerek”, ordu eliyle iğdiş etti.
Bu yetmedi, 12 Eylül 1980 askeri darbesi, 12 Mart’ın yok edemediği
her türlü demokratik ve sol birikimi, din-tarım toplumunun
kalıntıları olan cemaatlerle işbirliği halinde, “Atatürkçü Düşünce
Sistemi” adını taktıkları faşist uygulamalarla, ezdi geçti, ülkeyi
bugünlere getirdi; örneğin zorunlu din derslerini Anayasaya,
utanmadan Atatürkçülük adına soktu!
“Kenanizmin” en son darbesi de 28 Şubat’ta “Antiemperyalist ve
Anti-Amerikan Siyasal İslam”ı tasfiye edip iktidar yolunu
“Amerikancı Neoemperyalist Ilımlı Siyasal İslam”a açması oldu.