Sevgili okurlarım,
şu anda Ankaraİstanbul yolunda
Türkiye’nin siyasal tablosunu
değiştirebilecek bir olay
yaşanıyor:
Kılıçdaroğlu’nun
“Uzun Adalet Yürüyüşü”, AKP’nin baskıcı rejimine
karşı oluşan tepkilerin tetiklediği toplumsal değişmeyi, muhalefeti
güçlendirerek iktidara kanalize edebilecek bir
olaydır...
Bu açıdan, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin
başlangıcını işaret ediyor olabilir.
***
Hem, “DİREN” diye
“Demokrasi İçin Manifesto” kitabını
yazmış biri olarak, sorumluluk
duygusuyla...
Hem, bir sosyal bilimci olarak gözlem
tutkusuyla...
Hem, bir köşe yazarı refleksiyle...
Ben de bu yürüyüşe katıldım...
Ve Kılıçdaroğlu ile bir de söyleşi
yaptım.
Dünkü Cumhuriyet’te
Kılıçdaroğlu’nun bu yeni dönemi vurgulayan
çarpıcı sözlerini okumuş
olmalısınız...
Gerek Cumhurbaşkanı’nı gerek hükümeti çok sert
sözlerle Demokratik açıdan eleştiriyor ve Demokratik yolların
tıkandığı bir ortamda, muhalefeti, Meclis dışına, kahvelere,
meydanlara, sokaklara da taşıyacağını belirtiyordu.
Bu söyleşiyi yürüyüşe ara verildiği sırada
yapmıştık.
Tahmin edersiniz ki, kol kola başladığımız
yürüyüş sırasında da bol bol konuştuk: