Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

Kim ne bekliyor?

Türkiye savaşta: Şehit haberleri yürekleri dağlıyor... Ailesinde genç bir evladın ölümünü yaşamış biri olarak her genç şehit haberi ile birlikte bir kez daha ölüyorum. Hani “Ateş...

25 Aralık 2016 | 385 okunma

Türkiye savaşta: Şehit haberleri yürekleri dağlıyor... Ailesinde genç bir evladın ölümünü yaşamış biri olarak her genç şehit haberi ile birlikte bir kez daha ölüyorum. Hani “Ateş düştüğü yeri yakar” demişler... İşin en korkunç tarafı da bu: Ülkenin bağrında patlayan terörist bombaları, bombaların kurbanları, Rus Büyükelçisi’ne suikast, yargılanan gazetecilerin mal varlıklarına el konması, hapisteki Cumhuriyet mensuplarına henüz dava açılmamış (açılamamış?) olması gibi olaylarla birlikte, sınırlarımızın dışındaki bir savaş ve şehit haberleri bile neredeyse “olağan” sayılacak... Ama halk bıktı; barış, huzur, güvenlik bekliyor!

***

Türkiye Büyük Millet Meclis’inde çoğunluğu elinde tutan iktidar partisi, sanki bütün bu kaos sırasında kendileri 14 yıldır iktidarda değilmiş, sanki istediklerini istedikleri anda yapamıyorlarmış gibi, şimdi bir de anayasa değişikliği istiyor... AKP “Cumhurbaşkanlığı Rejimi” bekliyor!

***

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, CHP milletvekili Şafak Pavey, 51 gündür Silivri Cezaevi’nde tutulan gazetemiz yazar ve yöneticileriyle görüştü. Pavey’in görüştüğü avukat Bülent Utku, iddianamenin hâlâ hazırlanmadığını ve davanın açılmadığını belirterek “Canan Coşkun’a 1 saatte dava açan savcı 50 gündür bize dava açamadı. Savcı çekinmesin davayı açsın. Canan’ın sorgusuna gittim. Adliyeden çıktıktan 1 saat sonra davayı açmıştı. Biz 50 gündür davanın açılmasını bekliyoruz. Nasıl olsa haklıyız. Hukuka aykırılığı sonunda dünya âlem görüp işitecek” dedi. Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ise “En çok seslere hasretiz. Burada hiç ses yok. Ailemizin sesi yok, deniz sesi yok, kuş sesi yok. Ama beklediğimiz en büyük ve en değerli ses barışın, özgürlüklerin, kardeşliğin, yaşamın sesi. Bu sessizlik içinde Türkiye’nin sesini bekliyoruz” mesajını iletti. Ertuğrul Özkök de köşesinde, Kadri Gürsel’e, soğuktan korunmak için istemiş olduğu paltoyu götüren eşine, düğmeler bahane edilerek engel olunduğunu yazdı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 71 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 222 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 87 Okunma