Murat Somer’in perşembe ve cuma günleri art arda iki gün süreyle
yayımladığım mektubu beklediğim yankıları uyandırdı.
Her iki taraftaki sertlik yanlıları, birbirlerini destekleyen bir
havadalar.
Ama gerçek çözüm arayanlar ve sorunun derinliğine irdelenmesinden
yana olanlar da hiç az değil:
Onlar da tarihsel, toplumsal ve siyasal engelleri vurgulayan
kuşkularını dile getirdiler.
Mektupların bazıları çok uzundu; onların içinden seçtiklerimi
kısaltarak aktaracağım.
En sonunda da Somer’in önerileri konusunda kendi yorumumu sunacağım
değerli okurlarıma.
Ülkedeki genel havadan dolayı, mektup sahiplerinin kimliklerini
saklı tutmamı anlayışla karşılarsınız herhalde.
***
İlk mektup, AKP iktidarının Kürt sorununu da kendi egemenliğini
pekiştirmek için kullandığı anlayışıyla güncel duruma işaret etmek
için yazılmıştı:
“Sn. Kongar, hepimizin bildiği gerçek şu ki:
Erdoğan bu ülkenin başında olduğu ve partisi de ona biat ettiği
sürece Kürt sorununun çözülmesi imkânsızdır. Bu muktedir Kürt
sorununu siyasette kullanıyor. Saygılarımla. D.”
***
İkinci mektup, “Sol” kavramı ve “Milliyetçilik” ideolojisi ile
partilerin bunlara göre sahip oldukları konumlar üzerine bir
gözlemdi; Türkiye’deki algı durumunu yansıtmadığı kolaylıkla öne
sürülemez.
“Sayın Kongar,
Sayın Somer’in ittifak çağrısına saygı duyuyor olmakla birlikte
kendisine katılmıyorum. Sebebini de aslında kendi yazısında açıkça
ortaya koyuyor. Türk ve Kürt Solu diye hitap ediyor. İşte temel
problem burada kanaatindeyim.
Tek bir sol anlayış ülkemizde yer almadığı gibi Kürt Solu dediğimiz
Kürt Milliyetçiliğinden başka bir şey değildir diye düşünüyorum.
HDP’li siyasetçiler de söylemleri ve PKK terör örgütüne verdikleri
açık destek ile ve onlardan aldıkları talimatlar; Apo görüşmeleri
vs., onların organik olarak bu terör örgütüne bağlılığını
göstermektedir. Sol düşünce Kürt Milliyetçiliğinin maskesi olarak
kullanılmaktadır.
CHP seçmeni olarak Yeni CHP’nin seçim öncesi dönemde ve sonrasında
HDP ile benzer jargon kullanması ve birbirlerini destekliyor gibi
görünmesi/gösterilmesi bile benim gibi birçok CHP seçmenini
rahatsız etmektedir.
Ve CHP bu şekilde Kürtçü (Sol değil kesinlikle) politikalarla devam
ettiği sürece; özellikle MHP’nin başına Ümit Özdağ veya Meral
Akşener gibi bir isim geldiği takdirde, mevcut seçmenlerinden
birçoğunu kaybedecektir.