22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 tarihlerinde iki darbe girişiminde bulunan Albay Talat Aydemir, Adnan Menderes’in otoriter yönetimine karşı ordu içinde genç subaylar tarafından oluşturulan komitelerde çalışmış, ama 27 Mayıs 1960 darbesi sırasında Kore’de görevli olduğu için harekâta katılamamış ve MilliBirlik Komitesi’nde (MBK) yer alamamıştı; bu onun için hep bir ukde olarak kaldı.
***
Aydemir, darbeden kısa bir
süre sonra Kore’den yurda döndü
ve MBK’yi yeterli bulmayan,
yeniden bir müdahale planlayan
askerlerin kurduğu örgütlenmede yer
aldı.
Bu arada kendi içindeki ayrışmayı, 14’leri yurtdışına yollayarak
çözen MBK, İsmet Paşa’nın teşvikiyle çok
hızlı davranarak 15 Ekim 1961 tarihinde seçimlere gitti.
CHP birinci parti oldu ama seçim sistemi değiştirilmiş olduğu için
yüzde 34.8 oy almasına karşın, tek başına iktidar olacak çoğunluğu
sağlayamadı. (2002 seçimlerinde AKP’nin yüzde 34.3 ile nerdeyse
Meclis’te üçte iki çoğunluk sağladığını anımsayalım.)
Seçimler sonunda oluşturulan Meclis Cemal
Gürsel’i Cumhurbaşkanı
seçti, İsmetPaşa yeni
hükümeti kurmakla görevlendirildi.
***
Bu arada Talat Aydemir’in de içinde
bulunduğu Silahlı Kuvvetler Birliği bir bildiri yayımlayarak
yönetime el koyma niyeti belirtmişlerdi.
27 Mayıs’tan hemen sonra Genelkurmay Başkanlığı’na
atanan Cevdet Sunay, bu harekete karşı
çıktı; Cemal Gürsel devreye
girdi; İsmet İnönü’nün de demokrasiyi kararlı
bir biçimde sahiplenmesiyle kriz atlatıldı.
Fakat, Ankara’daki Kara Harp Okulu (Harbiye) komutanlığına atanmış
olan AlbayTalat Aydemir bu durumu
kabullenemedi ve 22 Şubat gecesi, emrindeki öğrencilerle bir
darbeye teşebbüs etti.
***