Bir mübarek Cuma gecesi, oylar
sayılırken, iki büyük sermaye/medya
grubunun, Kalyoncu ile Demirören
ailelerinin çocukları
evlendi...
Elbette bize “Allah mesut etsin” demek düşer.
Eminim ilerde ikinci bir “Bir Düğün
Gecesi” romanı yazılacaktır; çünkü bu düğün
sırasında, Türkiye’deki “İleri
Demokrasiyi” simgeleyen, “olağanlaşan
olağanüstü olaylar” meydana
geliyordu.
- Düğün yapılırken, İstanbul’u kaybeden iktidarın itirazları ve
engellemeleriyle, seçimlerden 12 gün sonra bile Maltepe’deki oylar,
tekrar tekrar, yeniden sayılıyordu.
- Oy sayım süreci ile düğün töreni arasında, iktidar-sermaye
ilişkileri açısından önemli bağlar vardı.
- Düğün için tarihsel Çırağan Sarayı’nın önüne çirkin bir gecekondu
kondurulmuştu.
-Nikâhı kıyan zat-ı muhterem:
a) Bu gecekonduya izin vermemesi, izinsiz yapılmışsa da yıktırması
gereken...
b) 10 gün önce yerine yeni biri seçilmiş olduğu için makamını (ve
elbette yetkilerini) kaybetmiş olan...
c) Zaten seçilmiş eski Belediye Başkanı yerine de sonradan
getirilmiş bulunan...
d) Aday olduğu kendi ilçesindeki seçimi bile kazanamamış
olan...
e) Seçmenlerin soyadlarından hangi partiye oy vereceklerinin
saptandığını ve buna göre seçmen listelerinde oynama yapıldığını
iddia edebilen bir kişiydi.
- İstanbul’un anayollarından biri bu düğün dolayısıyla kapatılmış
ve İstanbul trafiği felç olmuştu.