Totaliter bir sistemin en
alttaki ayakları uygulamada nasıl
tamamlanır?
Güvenlik güçlerini ve yargı
mekanizmasını emrine alan siyasal
iktidar,arada kalan boşlukları,
medya ve mahalle tetikçileri aracılığıyla
doldurur:
İktidar yandaşları açıkça, güvenlik güçlerinin yetersizliğinden,
paramiliter halk örgütlenmelerinin gerekliliğinden söz etmeye
başlar...
İktidar eliyle Sivil Toplum Kuruluşu görünümünde böyle örgütler
kurulur...
Medya tetikçileri tarafından,
liderin işaretleri doğrultusunda medya
linçleri başlatılır...
Gazeteciler, yazarlar hedef gösterilir, tehdit edilir, işlerinden
atılır, saldırılar yapılır, dövülür, suikastlar
düzenlenir.
Mahalle tetikçileri tarafından
da totaliter
siyasal/kültürel/ideolojik/ticaribaskılar
başlatılır...
Galeriler, dükkânlar, toplantılar, konserler, konferanslar, medya
ve siyasal parti merkezleri basılır, insanların özgürce yaşamaları,
alışveriş yapmaları, dinlenmeleri, eğlenmeleri, kültürel etkinlikte
bulunmaları bile engellenir.
***
Türkiye’de muhtarların rolü
konusunda Ali Sirmen’in pazar
günkümükemmel yazısını
okumalısınız.
Cumartesi günkü yazısıyla
birlikte internet sitem, kongar.org’da,
“Güncel” bölümünde alıntıladım.
***
Ülkemiz zaten hapiste olan
gazeteci ve yazarlar bakımından
dünyaşampiyonluğuna aday:
İktidarın medya üzerindeki baskısı demokratik bir ülkede kabul
edilemez sınırlarda...
Buna bir de iktidar yandaşı gruplarca gazetelere baskınlar
yapılmasını, medyaya yansıdıkları için
öğrendiğimiz Ahmet Hakan gibi, Aydın
Engin gibi gazetecilerin ve daha kim bilir
bilmediğimiz kaç kişinin saldırıya uğramasını veya tehdit
edilmesini eklerseniz, durumun ne denli vahim olduğu ortaya
çıkar.
Aynı durum siyasal partiler
konusunda da
görülmektedir: