Ermeni milliyetçiliğinin, ayrılıkçı Ermeni örgütlerinin ve katliam yapan çetelerin arkasındaki en önemli öğe, Osmanlı’nın paylaşım kavgasında rekabet içinde olan emperyalist güçlerdir.
Unutmayalım ki, zayıflayan Osmanlı’nın emperyalist Batı ülkeleri tarafından paylaşılması, “Doğu Sorunu” olarak 19. yüzyılın en önemli konularından biriydi.
İmparatorluğun zayıflamasının iyice belirginleştiği 18. yüzyılda, Osmanlı üzerindeki yabancı etkisi, Hıristiyan tebaa bahane edilerek çok artmıştı...
Yabancı nüfuzunun siyaset sahnesine ilk açık yansıması Rusya ile imzalanan 1774 Küçük Kaynarca antlaşmasıdır...
Antlaşmaya göre, Rus Çarı (o sırada Çariçe Katerina) Osmanlı’daki Ermeni tebaanın koruyuculuğunu üstleniyordu.
Bu antlaşma, İngiltere’nin telaşlanmasına yol açtı...
Osmanlıyla 1838 Ticaret Antlaşması’nı imzaladı...
Bununla yetinmedi, çeşitli manevralarla Osmanlı’yı yanına aldı ve Piyemonte ile birlikte Rusya’ya saldırarak Kırım Savaşı’nı başlattı!
Osmanlı’nın bu savaşa girecek parası olmadığı için de siyasal baskılarla ona ilk kez “Dış borç zehrini” tattırdı...
Ve 1881’de de İmparatorluğun iflasını ilan ederek, Düyunu Umumiye ile en önemli vergilerine el koydu.