15 Temmuz
kalkışmasından sonra, Erdoğan ve Yıldırım,
muhalefet partilerine daha
saygılı görünmekle birlikte, AKP
militanları, kendilerinden olmayan herkese
karşı saldırılarını son derece
keskinleştirmiş ve yoğunlaştırmış bir tutum
ve davranış içindeler.
Sanıyorum bu “sertleşme ve
yoğunlaşma kampanyasının” iki nedeni var:
1) Cemaatle işbirliğinin yol
açtığı “suçluluk kompleksi”.
2) FETÖ ile mücadelenin getireceği sıkıntıları, muhaliflere karşı
din üzerinden saldırarak, azaltma kaygısı.
***
Basılı, elektronik ve sosyal
medyadaki bütün “tetikçi dalkavuklar” bu
saldırıkampanyasında son derece aktif;
bana sorarsanız sadece demokratik
rejimedeğil, bizzat AKP’ye bile çok
zarar veren bir saldırganlık rolü
üstlenmişgörünüyorlar.
Elbette, hem darbelere, hem Cemaat’e, hem AKP’ye, “demokrasi
adına” muhalefet eden benim gibiler de bu “saldırı
kampanyasından” “nasiplerini” alıyor:
Güvenlik güçlerinde ve adalet mekanizmasında “dinsel
simge” kullanımının sakıncalarına değinen tavrımdan dolayı
uğradığım linç kampanyasına www.kongar. org
adresindeki “Güncel” yazımda değinmiştim.
***
Bu saldırgan tetikçilerin bir
bölümü eskiden, şimdi Fethullah
Gülen Terör Örgütü, FETÖ denilen
Gülen Cemaati’ne çok yakın
olanlar...
Bir bölümü ise zaten
doğrudan FETÖ’nün desteği ile bulundukları
yeregelenler...
Ne yazık ki bunların arasında
Meclis çatısı altında olanlar bile
var!
Kafaları çalışmadığından, kendilerini aklamak için tertemiz
insanlara çamur atarken sağa sola ve bu arada bana da bulaşırken
eski yazdıklarının, söylediklerinin ve yaptıklarının ortalara
dökülüp saçılmayacaklarını, rezil olmayacaklarını sanıyorlar!