Devlet gücünü kullanarak, yargıyı esir alarak, yalan dolanla, baskı ve sansürle gerçekleri tersine çevirmek, 21. yüzyılda Türkiye’de olanaklı mıdır?
***
İnsanoğlu nasıl bir değişme ve
gelişme çizgisi
izlemiştir?
Bu sorunun yanıtını toplumbilim bulmaya çalışır.
Elbette tarih, antropoloji, arkeoloji, ekonomi ve siyasal bilimler,
bu konuda toplumbilimin en baş yardımcılarıdır.
Ben de bütün akademik ve kişisel
yaşamımı bu soruya yanıt
aramayaadadım...
Ve elbette ilk olarak, benden önce söylenenleri
öğrendim...
Öğrendiklerimi de “Toplumsal
Değişme Kuramları ve
Türkiye Gerçeği” adlı kitabımda
aktardım.
***
Başlıcaları
şöyle özetlenebilir:
Durkheim ve Spencer,
insanoğlunun işbölümüne dayalı bir evrimleşme ile geliştiğini öne
sürer.
Comte, bilim ve akılcılık çizgisinde bir gelişme
öngörür.
Toynbee, bir düşmanla savaşın kazanılmasını
zorunlu koşul olarak düşünür (Huntington’un
hocası).
Weber, inançların da toplumsal değişme ve
gelişmeyi belirlediğine dikkat çeker.
Marx üretim biçimlerinin ve sınıfsal
çatışmaların insanoğlunun kaderini belirlediğini söyler.
***
İnsanoğlunun tarihini ve değişme,
gelişme çizgisini anlamak
için, bunları
yorumlayanları bilmek
yetmez:
Doğrudan olaylara da yakından bakmak
gerekir: