Gazeteciyi, yazarı hapse
atmak...
Gazete kapatmak, kitap
yasaklamak, toplatmak...
Radyo ve televizyonlara el
koymak, kapatmak...
SONUN
BAŞLANGICIDIR!
Bir haber başlığı yüzünden cumhuriyet.
com.tr’nin Yayın Yönetmeni,
OğuzGüven’in hapse atılması,
otoriterliğini 16 Nisan Halkoylaması ile tescil etmiş olan
iktidarın, diktatörlük bataklığında çırpındıkça daha da derine
gömüldüğünü gösteriyor!
***
Susturduklarını sandıkları
Oğuz Güven’in haykırışı, Komisyon
SözcüsüMaja Kocijancic’in ağzından,
Avrupa Birliği’nde şöyle
yankılanıyor:
“AB bir kez daha anımsatır ki; iddia
edilen herhangi bir hata veya suç her zaman için
kanuni prosedüre uygun olmalı ve her bireyin masumiyet
karinesine sahip olma ve her koşulda adil yargıda
kendilerini savunma hakkı olmalıdır...
Türkiye, aday ve Avrupa Konseyi’nin
bir üyesi olarak, en yüksek demokratik standartlar
ve uygulamalara saygı duymalıdır!”
***
Ankara Barosu, Oğuz Güven’i,
Başkan Hakan Canduran’ın ağzından
seslendiriyor:
“Tweet’in içindeki bir kelimeyi alıp
bunu anayasal bir suç haline getirmek gerçekten
hukukun sınırlarını zorlayan bir davranış biçimi. Bunu
kabul etmek mümkün değil... Oğuz Güven derhal
bırakılmalıdır. Bugün dünyada tutuklu bulunan
gazetecilerin üçte biri Türkiye’de...”