Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

‘Ötekine’ de adalet

Bütün okurlarımın, Adalet mağdurlarının ve özellikle içerdekilerinBayramlarını kutlarım. *** Erdoğan-AKP iktidarının ülkeye yaptığı en büyük kötülük, toplumu düşman...

25 Haziran 2017 | 219 okunma

Bütün okurlarımın, Adalet mağdurlarının ve özellikle içerdekilerinBayramlarını kutlarım.

***

Erdoğan-AKP iktidarının ülkeye yaptığı en büyük kötülük, toplumu düşman kamplara bölmek oldu.
Adalet, hak, hukuk, güvenlik, eğitim, iş hayatı ve hatta aile gibi kurumlar:
Yasalara, ilkelere, kurallara, geleneklere göre değil...
Kimlikler üzerinden... “Biz” ve “ötekiler” olarak...
Düşmanlık kavramlarıyla tanımlanmaya başladı.
Böylece, önce adalet, sonra demokrasi, sonra da devlet çöktü!
Hukuk ve adaletteki tahribatı, AKP-Erdoğan/Cemaat-Gülen ittifakı, “Birinci Silivri Trajedisi” ile başlatmıştı.
AKP-Erdoğan iktidarı ise, şimdi tek başına, OHAL ortamında, KHK’ler ve “İkinci Silivri Trajedisi” ile bu tahribatı tam bir çöküşe dönüştürdü.
Her iki trajedi sırasında da, bazı insanlar, düşman gördükleri “ötekiler” için, “Bazı haksızlık ve adaletsizlikler olabilir ama, bu temizlik için buna tahammül edeceğiz dediler, ve Adaletin ırzına geçtiler!

***

Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü bu tahribata karşı bir tepki olarak başladı.
Bu nedenle de, toplumda önemli bir karşılık buldu ve gündemi belirleme gücüne ulaştı.
Bu yürüyüşün sonunda elle tutulur, gözle görülür somut bir sonuç ortaya çıkmayabilir; büyük bir olasılıkla da çıkmayacaktır...
Ama siyaset, örgütlenme ve eğitim işidir:
Bu yürüyüşün, hem örgütlenme, hem de eğitim açısından, CHP’yi çok aşan bir muhalefet cephesini güçlendirdiği ve AKP-Erdoğan iktidarınınsonunu hızlandırdığı açıktır.

***

Bu yazıda özellikle üzerinde durmak istediğim nokta, adaletsizlikten şikâyet edenlerin, Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü”ne karşı“kimlikler” üzerinden takındıkları tavır.
Haksızlık ve hukuksuzluklardan şikâyet edenleri, “kimlikler” üzerinden üç ayrı sistematiğe göre sınıflayabiliriz...
Elbette bu sınıflamalardaki grupların sınırları çok kesin değildir, bu gruplar birbirinin içine girer; yani pek çok kişi, birden çok gruba aidiyet hissedebilir. Ayrıca çok kabaca belirlenmişlerdir, daha fazla veya daha az olarak da düşünülebilirlerdi. Sadece bir öneri olarak, “öteki” fikrini açıklamak için bu yola başvurdum.
1) Siyasal-İdeolojik sistematik

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 71 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 222 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 87 Okunma