Seçimlerde ikinci parti durumuna düşmüş olmasını telafi etmeye çalışan iktidar, kibrinden herhangi bir ödün vermiş gibi görünmeme çabasındaydı.
Ama öte yandan, başarısızlığının halkı bıktırdığını da fark etmiş olmasından dolayı, “Ödün vermiyorum ama yumuşuyorum” gibi, birbirine ters iki tutumu aynı anda içeren çelişkili bir mesaj vermeye çalışıyordu.
Nitekim, bu çelişki, Ömer Çelik’in okuduğu, görüşmeden önce hazırlandığı belli olan ve mevcut Türkiye’yi asla yansıtmayan sözde “görüşme metnine” de yansımıştı.
Metinde öne çıkan önemli mesajlar şunlardı:
1) Yeni bir Anayasa gereklidir.
2) Yumuşama-normalleşme gereklidir.
3) Ekonomik durum çok başarılıdır.
4) Siyasette popülizm değil, realizm uygulanmalıdır.
5) Avrupa Faşizmine karşı ortak hareket edilmelidir.
6) PKK’nin Suriye uzantısına karşı ortak hareket gereklidir.
7) Önemli bir konu da son zamanlarda çeşitli bölgelerde bazı belediye başkanlarının nefret suçu anlamına gelebilecek, ırkçılık anlamına gelebilecek birtakım uygulamalara imza atmaları ve yine maalesef eski Türkiye’deki manzaraları hatırlatan birtakım yaşam tarzlarına dönük, olumsuz uygulamalar diyebileceğimiz birtakım uygulamaların ortaya çıkmasıdır.
(Dikkat: CHP bu konuda bir konuşma yapıldığını yalanladı.)