Ekrem
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı
tarafından davet edilerek
oturtulduğu sandalyenin kırılması
aslında “İktidarın Panik Atak
Sendromunu” simgeliyor galiba...
Bu açıdan o sandalyeye, “İktidarın Panik
Atak Sandalyesi” demek olayı
oldukça iyi özetleyebilir
sanıyorum.
***
Bu kadar olanaksız
ve garip bir olay ancak, iktidarı
kaybetme korkusundan kaynaklanan
ve salim düşünmeyi olanaksızlaştıran
bir “Panik Atak Sendromu” olarak
yaşanabilirdi:
Aynen İstanbul seçimini 13 bin oyla
kaybetmenin anlamının kavranamaması ve seçimin gasp edilerek bu kez
800 bin oy farkla kaybedilmesi olayında olduğu gibi yaşanan bir
“Panik Atak”!.
***
Panik Atak, özellikle
gelişmekte olan ülkelerde hem bireylerde
hem de iktidarlarda çok sık
görülür:
İnsanların ölmek, kalp krizi geçirmek, çıldırmak, iktidarların ise
iktidarı kaybetmek korkularından kaynaklanır.
Belli birikimlerin sonunda ama sanki birdenbire imiş gibi ortaya
çıkan, sağlıklı düşünmeyi, normal tutum ve davranışları engelleyen
kaygı/endişe (anxietyanksiyete) belirtileridir.
İnsanlarda genellikle ölüyormuş duygusu, nefes alamama, kalp
çarpıntısı, baş dönmesi, bayılma duygusu, boğuluyormuş gibi olma,
göğüste ağrı, mide bulantısı ve karın ağrısı gibi belirtiler
gösterir.
İktidarlarda ise, özellikle ülkeyi yönetememe, ekonomik kriz, dış
politikada duvara toslama ve bunların sonucu olan oy kaybı ve
yıpranma zamanlarında, parti mensuplarının istifası, kurucu
üyelerin eleştirisi gibi fiziksel belirtilerle seyreder ve daha çok
oy kaybına ve daha çok yıpranmaya yol açan yanlış eylem, söylem ve
tedbirlerin ortaya çıkmasıyla yaşanır.
Genellikle bireylerin ve iktidarların 16 yaşından sonra ortaya
çıkan Panik Atak, Panik Bozukluğu Hastalığı sonucudur ve
Demokrasisi yerleşmemiş, Adaleti siyasetin emrine vermiş olan
ülkelerde daha sık görülür!
***