31 Mart 2019 Pazar
günü sadece belediye başkanlarını
ve yerel yöneticileri
seçmeyeceğiz:
Ya barışa, ya da
kavgaya...
Ya dostluğa, ya da
düşmanlığa...
Ya uzlaşmaya, ya da
çatışmaya...
Ya sevgiye, ya da
nefrete...
Ya demokrasiye, ya da
baskıya...
Oy vereceğiz!
***
Hani “İnsanların gerçek
kişilikleri ya hapishanede ya da hastahanede belli
olur” derler ya:
Allah kimseyi hapishaneye de, hastahaneye de
düşürmesin!
Tam tersine, iktidara getirsin...
Ve iktidarını yitirmekle sınasın:
İşte o zaman gerçek tıynet ortaya
çıkıyor!
***
17 yıldır Cumhuriyet’in
bütün sanayi yatırımlarını satan,
kentlerdeki yeşil alanları, kupon
arsaları yağmalayan, güzelim
şehirlerimizi beton yığınlarına boğan
iktidar...
Bırakın iktidardan
düşmeyi, sadece belediye başkanlıklarını
kaybetme korkusuyla bile:
Neler diyor, neler yapıyor, halkı nasıl
bölüyor, insanları nasıl birbirine düşmanlaştırıyor, muhaliflere
nasıl saldırıyor, terörizm ve hainlik gibi nasıl çok ciddi
suçlamalar yapıyor, devletin bütün olanaklarını nasıl parti emrinde
kullanıyor...
Türkiye’nin demokrasi tarihinde görülmemiş
saldırganlıkta nasıl bir seçim kampanyası yürütüyor!
***