İktidar birtakım vaatlerle dolu sözde
bir Adalet Reformu Paketi
açıkladı.
“ ‘9 amaç, 63 hedef, 256 faaliyet’ başlığından oluşuyor” denilen ve
hayata geçirilmesi için 5 yıllık bir süre öngörülen Paket,
iktidarın 17 yılda yaptıklarının tam tersini anlatan ve savunan bir
metin.
Bu niteliğiyle hiç de inandırıcı
değil.
Nitekim, açıklamanın hemen ertesi
günü “Pakette” vaat edilenin tam
tersi de yapılıverdi:
“Hâkim ve savcıların terfi ve nakil işlemlerinde coğrafi teminat
olacak” denmesine rağmen 3722 hâkim ve savcı Türkiye’nin dört bir
tarafına dağıtıldı; beğenilmeyenler de elbette sürgün edildi.
*** Bugüne kadar iktidarın yaptığı
uygulamaların tam tersini savunan “Paket”, sadece
mevcut gerçeklere aykırı
saptamalar yaptığı için değil, yetersiz
önlemler içerdiği için de Türkiye’de
yargının içine düştüğü perişan duruma çare olmaktan çok uzak.
Bakın kamuoyu, hukuk diliyle değil,
medyaya yansıyan halk diliyle, çok
basit olarak neler istiyor:
1) Yargının gerçek bağımsızlığı sağlansın. AYM, YSK, HSK, Yargıtay,
Danıştay ve RTÜK üyelerini siyasal iktidar seçmesin; üyeler üstün
sicillere sahip kıdemli üyeler arasından yargı tarafından seçilsin;
bütün savcı ve yargıçların güvenceleri olsun.
2) Cumhurbaşkanına hakaret maddesi kaldırılsın. CB, yargıya talimat
niteliğinde açıklamalar yapmasın.
3) Kadın katilleri, çocuk tecavüzcüleri korunmasın; tutuklu
yargılansın. Kararlarda bunlara “iyi hal indirimi”
uygulanmasın.
4) “Terö...