Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

Sandık anlamsızlaştığında: Düş kırıklığı ve boykot

Erdoğan/AKP iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’nin Parlamenter Demokratik Rejimi’ni değiştirdi: Yamalı bohça gibi, tutarsız ve “ucube” bir Anayasa ile kurdukları ve adına da zaten garip bir...

28 Ağustos 2018 | 5.933 okunma

Erdoğan/AKP iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’nin Parlamenter Demokratik Rejimi’ni değiştirdi:
Yamalı bohça gibi, tutarsız ve “ucube” bir Anayasa ile kurdukları ve adına da zaten garip bir biçimde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” dedikleri Tek Adam Rejimi, 16 Nisan 2017 Halkoylaması ve 24 Haziran seçimleriyle iyice yürürlüğe girdi.
Bu süreç, Demokrasinin olmazsa olmaz “şeffaf ve adil seçim” ilkesi zedelenerek, zorla gerçekleştirildi.
12 Eylül 2010 Halkoylaması’ndan beri hızla devam eden bu süreci engelleyemeyen Anamuhalefet Partisi CHP, seçimlere ve halkoylamalarına katılarak, zorla dayatılan bu değişimi meşrulaştırdığı ve hatta ona destek olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor.

***

Sosyal Medya’da, özellikle de Twitter’da gözlenen, yerel seçimlerde CHP’yi boykot hareketi şu temel nedenlerden kaynaklanıyor:
1) Erdoğan/AKP iktidarının, halkoylamalarını ve seçimleri, (yargıyı da arkasına alarak) demokrasinin eşitlik ve şeffaflık ilkeleri bir yana, mevcut Anayasa ve Yasa hükümlerine bile uymadan yapışı, seçmenin sandığa olan güvenini yok etmiştir.

Sandığa güvenini yitiren seçmen “Ne oy kullanırsak kullanalım zaten bir anlamı yok” diye düşünmektedir.
2) CHP’nin lideri, 16 Nisan 2017’de Demokratik Rejime darbe niteliği taşıyan ve yürürlükteki yasalara aykırı olarak sonuçlandırılan halkoylamasında, bizzat kendisinin kazandığını ilan ettiği “Hayır” oylarına sahip çıkamadığı ve Demokratik Rejimi koruyamadığı için, seçmen tarafından yetersiz görülmektedir.
Seçmen “Mademki oyuma sahip çıkılamıyor, niye oy kullanayım” demektedir.
3) 24 Haziran 2018 seçimlerinde, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı’nı kazanacağı konusunda toplumda büyük bir beklenti yaratılmış ama kamuoyunda, hem CHP ve lideri, hem de CHP adayı tarafından bu beklentinin gerektirdiği kararlılık, özen ve çabanın gösterilmediği konusunda bir izlenim oluşmuştur.
Muhalefetin beklentisi yüksek olduğu için sonuç alınamayınca, düş kırıklığı da büyük ve yıkıcı bir etki yapmış, bu etki seçmeni CHP’yi cezalandırmaya yöneltmiştir.

***

Bu temel nedenlere ek olarak:
1) Kılıçdaroğlu ve ekibine yöneltilen Siyasal/İdeolojik/Atatürkçü eleştirilerin birikimi...

2) Parti içi muhalefetin (İnce’nin başarısından da etkilenerek) neredeyse delegelerin yarısının desteğini alması ama kurultay isteklerinin karşılanmamış olması...
3) Öteki muhalif parti seçmenlerinin destekleyici tutumları (elbette AKP’lilerin sevinçli katkılarıyla)...
Yönetim aleyhine oluşan, ama esas olarak CHP’yi büyük ölçüde zedeleyecek olan bu ciddi boykot hareketini daha da yaygınlaştırmaktadır.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 54 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 222 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 85 Okunma