Yeni Adalet Yılının, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde açılışıyla, ithal hayvanlardan bulaşan şarbon olaylarının yayılması aynı zamana rastladı.
***
Aslında her iki olay arasında
yakın bir ilişki var:
Adaletin bağımsızlığını yitirerek siyasal
iktidarın emrine girmesi, Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk
Devleti’nin bütün kurumlarını savunmasız bıraktı ve tahrip
etti.
Medya özgürlüğü yok edildi.
Sivil Toplum Kuruluşlarının güçleri
tırpanlandı.
Bağımsız medyanın, meslek
kuruluşlarının ve bütün STK’lerin,
kamuoyunu bilgilendirerek ve bilinçlendirerek,
özellikle de bağımsız yargı aracılığıyla,
kamu yararı adına kullandıkları denetim
fonksiyonları ortadan
kalktı...
İktidarın yandaşlara peşkeş çektiği ekonomik
yağma, bir yandan arsa talanı yoluyla kentleri yaşanamaz hale
getirirken öte yandan ithalat, ihracat ve çeşitli hizmetlerde
yapılan yandaş kayırmaları sonunda, bütün denetimler ortadan
kaldırıldığı için, halkın yaşamı ve sağlığı tehlikeye
girdi.
Bütün bu denetimlerin son
mercii olan Yüksek Yargı da siyasal
iktidarın etkisine girince, ülke artık,
insan yaşamını ve sağlığını bile tehdit
eden yolsuzluklara teslim
oldu.
***
Şarbon olayları üzerine bir meslek
kuruluşunun yaptığı açıklama bu konudaki en güzel
örnektir:
Türk Veteriner Hekimleri
Birliği (TVHB), ithal hayvan seçimlerinde
6 aydır Tarım ve Orman Bakanlığı’nın
veteriner hekim görevlendirmediğini
belirtti.
“Hayvan seçimlerinde veteriner
hekim görevlendirilmemesi ithalat lobisinin talebiydi.
Hayvan seçimleri ithalatçı firma tarafından
yapılmaktadır” dedi.
***