Sevgili okurlarım, başlığa
bakıp da “Emre Hoca yapılan haksızlık
ve hukuksuzluklar karşısında
Hukuk Fakülteleri hocalarının
suskunluklarına kızdı da sonunda hukuk
dersleri vermeye soyundu”
sanmayın:
Bu yazıda Türkiye’nin en
üst mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi’nin
ifade özgürlüğü konusundaki kararından
çıkan dersleri savcılar ve yargıçlar için
özetleyeceğim.
***
HANGİ TÜR ELEŞTİREL,
SERT VE SUÇLAYICI İFADELER, TEK
BAŞLARINA...
Terör örgütünün şiddet ve
tehdit içeren yöntemlerini meşru
gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere
başvurmayı teşvik edecek şekilde
değerlendirilemez:
1) Toplumun büyük çoğunluğu tarafından kabul
edilemez olsalar bile...
2) Belirli bir perspektiften ve tek yanlı
hazırlanmış olsalar bile...
3) Tek taraflı, çelişkili ve sübjektif olsalar
bile...
4) Abartılı yorumlar içerseler
bile...
5) Yetkilileri sert biçimde eleştirseler
bile...
6) Suçlayıcı ve keskin bir dil kullansalar
bile...
7) Güvenlik güçlerine karşı incitici ve
saldırgan bazı ifadeler barındırsalar bile...
8) Operasyonları yürüten kamu gücüne karşı ağır
eleştirilerde bulunsalar bile...
9) Terörle mücadele eden devleti, halka
“katliam”, “kıyım” ve “işkence” yapmakla
suçlasalar bile...
Bu tür ifadeler Anayasa’nın
26. maddesinde yer alan ifade özgürlüğü
korumasından yararlanır.
***
Çünkü:
Devlete yönelik eleştirinin sınırlarının
bireylere yöneltilen eleştirilere göre çok daha geniş olduğunda bir
tereddüt yoktur.
Yaklaşık on ay boyunca, on bir şehirde terör
örgütüne karşı yürütülen ve milyonlarca insanın hayatını etkileyen
operasyonların kamuoyu tarafından takip edilmesi ve operasyonlar
hakkında değerlendirmeler yapılması normal
karşılanmalıdır.
Çünkü:
Bu tür müdahaleler kamuoyunun ülkede meydana
gelen son derece önemli olayların farklı bir bakış açısından
-onların büyük çoğunluğu için bu bakış açısının kabul edilmesi ne
kadar zor olursa olsun- öğrenme hakkına ağır bir sınırlama
getirmektedir.
Ve çünkü:
Kamu gücünü kullanan organlar, devlet
politikalarına yönelik eleştirilere cevap verilmesi hususunda
ülkedeki herkesten daha fazla imkâna sahiptir.
Özellikle son derece saçma
ve ilgisiz BİLE görünse, muhaliflerin
haksız saldırı ve eleştirilerine farklı
yollardan cevap verme imkânının
olduğu durumlarda ceza kovuşturmasına
başvurulmamalıdır.
***