Türkiye Cumhuriyeti Devleti Adalet
Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya
Adalet Bakanı’na gönderdiği
mektupta şöyle dedi:
“...Türk yargısı tartışmasız Alman yargısından daha adil, daha
bağımsız, daha tarafsız bir yargıdır.”
Bu haberi, haklarında iddianame bile
hazırlanmadan aylardır hapiste
olan:
Cumhuriyet Gazetesi’nden Hakan Kara,
Musa Kart, Önder Çelik, Turhan Günay,
Güray Öz, Kadri Gürsel, Murat
Sabuncu, Akın Atalay, Mustafa
Kemal Güngör, Bülent Utku,
Ahmet Şık ve onlar gibi daha
pek çok insan...
Silivri Ceza ve Tevkif
Evi’nde okudu.
***
Tam bu sırada Basın Konseyi de
Adalet Bakanı’na bir mektup yollamış ve şu
soruları sormuştu:
- Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle anayasal haklarını
kullanırlarken tutuklanarak aylardır cezaevlerinde tutulan
gazetecilerin maruz kaldığı kabul edilemez bu durum hakkında ne
düşünüyorsunuz?
- Adalet Bakanı olarak mahkemelere müdahale hakkınızın olmadığını
kuşkusuz biliyoruz. Ancak vicdani açıdan yaşananlara tepkiniz nedir
acaba?
- Tutuklu gazetecilerin MESLEK KURULUŞU olarak çok sayıdaki görüşme
talebimizin de makamda bekletildiği bilgisi, acaba sizinle
paylaşılıyor mu?
***
Ne rastlantıdır ki yine
aynı günlerde, ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcü Vekili
Mark Toner şöyle diyordu:
“... Türkiye’yi ifade özgürlüğü, adil
yargılanma güvenceleri, yargı bağımsızlığı ve diğer
temel özgürlüklere saygı göstermeye çağırıyor ve
bunları sağlamak için teşvik ediyoruz.
Ayrıca, ifade özgürlüğüne sıkı sıkıya güveniyoruz.
Düşünceyi ifade etme medya özgürlüğü de dahil olmak üzere
her türlü ifade özgürlüğünü destekliyoruz.
Bazılarının tartışmalı veya rahatsız edici
bulabileceği konuşmaları içermesi yalnızca
demokrasiyi güçlendirir ve korunması gerekir.”