Sokak ve sandık, demokratik
ülkelerde, birlikte var olan, birbirinden ayrılamayan ikiz
kardeşlerdir:
Sandık belli aralıklarla, genellikle dört yılda
bir, sokak ise her zaman, kamuoyunun iktidar hakkındaki duygu ve
düşüncelerini, tercihlerini, eleştirilerini, belirtir.
Elbette “sokak” terimiyle, barışçıl,
şiddetten, vandalizmden uzak, ifade özgürlüğünün ayrılmaz ve
vazgeçilmez bir parçası olan toplantı ve gösteri hakkını
kastediyorum.
***
İktidarlar, muhalefetteyken, muhalif
grrüşlerin dile getirildiği toplantıları ve gösterileri
desteklerler.
İktidara geldikleri zaman ise, muhalif gösteri
ve yürüyüşlerden pek hoşlanmazlar...
Türkiye gibi demokrasisini henüz oturtamamış
ülkelerde bu “hoşlanmama” muhalif toplantı ve gösterilerin
“ihanetle suçlanmasına kadar” gidebilir.
***
Erdoğan/AKP yönetiminin,
seçmenlerini bir arada tutmak ve iktidarını sürdürmek için, çatışma
stratejisi izlediği, içte ve dışta güvenlik sorunlarını gündeme
getirdiği, bu bağlamda sık sık “iç ve dış düşmanlar”
söylemine başvurduğu bir sır değildir.
Şimdi önümüzdeki yerel seçimler öncesi de,
gerek beş yıl geriden gelen “Gezi Direnişi” anımsatılarak
gerekse artık iyice kabak tadı vermiş olan Suriye savaşının çoktan
belirlenmiş olan adımları üzerinden yeniden bir çatışmaya
gidilmiş...
Ama bu iki çatışma ekseni de eskidiği, yetersiz
kaldığı için, gündeme bir de “sokak gösterileri” gerilimi
getirilmiştir.
Hiç kuşkusuz bu hamlede, Paris’teki güncel
“Sarı Yelekliler” eylemi, tarihî “Gezi Direnişi”
anıları, ekonomik sıkıntıların milleti canından bezdirmesi ve
siyasal baskıların toplumu bunaltan bir düzeye erişmesi gibi
faktörlerin yarattığı kaygı ve endişelerin de etkisi
olmuştur.
Sanıyorum, bu kaygı ve endişe ile büyük bir
yanlış yapılmakta, demokratik rejimin en temel taşlarından biri
olan barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkına
saldırılmaktadır.
Oysa Demokratik ve Laik Hukuk
Devleti’ni yeterince koruyamadığı için eleştirilen Anayasa
Mahkemesi bile:
Barışçıl bir toplantı ve gösteri
yürüyüşünden dolayı verilen cezayı “Anayasa’nın 34. maddesinde
güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
ihlal edilmiştir” diyerek Anayasa’ya aykırı bulmuş, sokakla
sandığın demokrasinin ayrılmaz ikizleri olduğunu tescil etmiştir.
(Bakı-nız www.kongar.org. “Güncel”)
***