Bazı Marxistlerin ilk tarihsel
yanılgısı, 1950 seçimlerinde, sol
adına, Din/Tarım toplumunun temsilcisi olan
Demokrat Parti’yi desteklemek
oldu.
Bu yanılgıyı 1951 tevkifatında kitle halinde
hapse atılmakla ödediler.
Ama toplum daha da ağır
bedeller ödedi:
Demokrasi adına, emperyalizmin de desteğiyle,
iktidara gelen Demokrat Parti, 18 Nisan 1960’ta kurduğu Tahkikat
Encümeni ile Çok Partili Düzen’in ilk sivil darbesini
gerçekleştirdi...
Buna tepki olarak yapılan 27 Mayıs 1960 ile de,
Çok Partili Dönem’in ilk askeri darbesine yol açmış
oldu.
Ve, Marxist kimlikli İdris
Küçükömer, (üstelik bunları görmüş,
yaşamış biri olarak) “sol sağdır, sağ
soldur” eleştirisinde, Demokrat
Parti’yi sola koydu.
***
Keşke kendini solcu ya da Marxist
sayan bazı aymazların yaptıkları siyasal
hatalar orada kalsaydı:
Bu aymazlar, sanki dinci siyaset, (tarihten
alınan bütün derslere rağmen ve Marxizmin özüne de karşı olarak)
demokrasi üretebilirmiş gibi, Erdoğan/AKP
iktidarını, üstelik de şimdi FETÖ/ PDY denilen Gülen Cemaati ile
tam ittifak halindeyken, sonuna kadar desteklediler...
Adaleti siyasetin emrine veren, Demokratik
Rejim’e ve Hukuk Devleti’ne büyük bir darbe vuran, 12 Eylül 2010
halkoylamasındaki değişikliklerin kabulüne, “Yetmez ama
‘Evet’” sloganı ile öncülük ettiler.
Ve ne yazık ki, bu aymazların
bir bölümü, şu anda bunun bedelini yine
hapisle ödüyor.
(Ben, aynen 1951 tevkifatı gibi, 2016
tevkifatının da yanlış olduğunu, Demokratik Hukuk Devleti’ne darbe
vurduğunu düşünüyorum.)
***
Sol adına, Siyasal İslam’ı,
“demokrat”, “ilerici”, “halkçı”, “sol”
sanan ve Demokratik Cumhuriyetin altını
oyan büyük yanılgının kökleri nerede
yatıyor?
Solu sağ, sağı sol olarak
niteleme yanlışı nereden
kaynaklanıyor?
İşte bu soruların yanıtlarını Zülâl
Kalkandelen, “İdris Küçükömer’in Tezleri,
İKİNCİ CUMHURİYETÇİ- LİĞİN TEMELLERİ,
İkinci Gruptan Yetmez Ama Evetçi
Liberallere 90 Yılın İhanet Mirası”,
adlı, Kırmızı Kedi Yayınevi
tarafından basılan kitabıyla veriyor!
***