Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

Sorumlu kim?

Ilıcak ve Altan kardeşler ile üç sanık, 15 Temmuz 2016 Kalkışması sorumluları olarak ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldılar. Acaba bu “Kalkışma”nın, daha...

20 Şubat 2018 | 2.676 okunma

Ilıcak ve Altan kardeşler ile üç sanık, 15 Temmuz 2016 Kalkışması sorumluları olarak ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldılar.
Acaba bu “Kalkışma”nın, daha doğru bir deyişle “Askeri darbe girişimi”nin asıl sorumluları, hukuk diliyle “asli failleri” gerçekten onlar mıydı?

***

Herhangi bir toplumsal ya da siyasal olay, hele hele bir darbe ya da bir darbe girişimi, kendiliğinden ve aniden ortaya çıkmaz:
Bütün toplumsal ve siyasal olaylar gibi, onlar da belli birikimlerin, oluşumların ve süreçlerin sonucu olarak, yavaş yavaş hazırlanır ve ortaya çıkarlar.
15 Temmuz darbe girişimi de hiç kuşkusuz, şimdi artık Fethullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması, FETÖ/PDY denilen ama bir zamanlar “Muhterem Hocaefendi Hazretleri” diye Erdoğan/AKP iktidarı tarafından toz kondurulmayan, Fethullah Gülen Cemaati’nin yıllar içinde devlet içine yerleşmesinin, özellikle de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, TSK’nin, kritik mevkilerine sızmasının bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Peki, FETÖ/PDY’yi, devletin içine sızdıran, özellikle de TSK’nin kritik makamlarına yerleştiren, bu arada, bir suikast yalanı üzerine bütün gizli bilgilerin saklandığı “Kozmik Oda”ya zorla sokanlar kimdi?
Birinci Silivri Trajedileri sırasındaki davalarda, subaylara kumpaslar kurulur, TSK’nin komuta kademeleri tarumar edilirken bu süreçlere destek verenler kimdi?
Arkalarında siyasal destek olmasaydı, Silivri davalarında, hakkın, hukukun, adaletin bu denli ırzına geçilebilir miydi?
TSK’deki tayin ve terfileri kim düzenledi, kim hakkı olanların önlerini keserken, FETÖ’cüleri hızla general yaptı?
Bütün bunları siyasal iktidar yapmadı mı?
Bu sürecin asıl sorumlusu yani “asli faili” siyasal iktidar değil mi?

***

Peki, bu sürecin medya ayağı neler yaptı?
Kamuoyunu, Erdoğan/AKP ile Fethullah Gülen Cemaati’nin KARDEŞ olduğuna, bu “KARDEŞLERİN” Türkiye’yi “demokratikleştirdiğine” inandırmaya çalıştı:
Televizyon ekranlarında (en hızlısı da benim karşımda) “Cemaat ve tarikatların sivil toplum örgütü olduğu” safsatasını hararetle savundu.
Askeri vesayet tasfiye ediliyor”, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” ,“Kurunun yanında yaş da yanar” diye, TSK konusunda yapılan bütün haksızlık ve hukuksuzluklara destek verdi.
Üniversitelerin değerli yöneticileri darbecilikle suçlanıp hapsedilirken alkış tuttu.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 60 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 222 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 85 Okunma