Dünyada ve Türkiye’de, iki
çılgınlık birlikte
yaşanıyor:
1) Savaş ve onun bir parçası
olarak Küresel
Terör...
2) Cep telefonu ile internet
üzerinden oynanan Pokemon Dijital
Oyunu.
***
Pokemon, Tarım ve Endüstri
Devrimlerini izleyen, insanlığın
üçüncü büyük devriminin, Bilişim
Devrimi’nin bir sonucu.
Pokemon’un altyapısı, Bilişim Devrimi’nin getirdiği ve yazının
icadından sonraki en büyük kültürel icadı simgeleyen internet ile
yine bu devrimin sonucu olan, herkesin, her yerde, her an, her
karara katılabileceği akıllı bir cep telefonu.
Savaş ve onun bir parçası
olarak Küresel Terör de, Bilişim Devrimi
ile değişen dünya üzerindeki
egemenlik mücadelesinin bir
dışavurumu.
Onun da altyapısı, Bilişim Devrimi’ne öncülük eden Amerika Birleşik
Devletleri’nin, dünya egemenlik stratejisi olarak, sınıf kavgaları
yerine (dinsel/ mezhepsel-etnik/milliyetçi) kimlik kavgalarını
ikame etmesi ve bu kavgalarda kullanılan Küresel Terörün internet
ve cep telefonu haberleşmesi.
***
Savaş ve terör, insanlık tarihi kadar
eski...
Savaş ve strateji oyunları da neredeyse savaşın ve terörün
kendisi kadar yaşlı.
Ama her ikisi de, yani savaş ve terörün gerek kendisi gerekse
strateji ve savaş oyunları, Bilişim Devrimi ile yeni nitelikler,
yeni bir hız ve yeni ivmeler kazandı...
Daha geniş kitleleri daha büyük ölçüde pençelerine almaya
başladı.
İntihar bombacılarının tarihi, 11. yüzyıla, Hasan Sabbah’ın intihar
suikastçılarına kadar dayanır..
Pokemon’un tarihi de, Satranç ve Go’yu bir yana bıraksak bile, kart
oyunu olarak dahi 30 yılı aşıyor; bugünlerde Pokemon Go ile yeni
bir aşamaya ulaştı.
İnsanlık, sanal savaşı ve öldürmeyi, bundan zevk almayı bu
oyunlarla öğreniyor... Ve, çirkin egemenlik mücadelesinde,
gerçekten insan öldürmeye, üstelik de aynen sanal ortamdaki gibi,
bir ekrana bakarak ve bir düğmeye basarak devam ediyor!