Toplumsal hiyerarşide kim üstte yer
alır?
Pazar günü yazdığım yazı çok ses getirdi. Pek çok okurum, (ellerine
sağlık) düşünce ve yorumlarını yolladı.
Yer darlığından dolayı burada hepsini
alıntılayamıyorum.
(Herkesin “İllallah!” dediği
baskılardan dolayı, alıntıladığım mektup sahiplerinin isimlerini
saklı tutuyorum.)
Birinci mektup bu konuyu ele alıp
sorguladığım ve sorgulattığım için beni kutluyor
sanırım:
“Mustafa Kemal
Atatürk:
‘Ey efendiler, sorgulamayan insan cahildir.
Sorgulatmayan ise zalim!’
Selam ve saygılarımla.”
***
İkinci mektup, konuyu bilimkurgu
edebiyatı açısından irdelemiş ve bence doğru bir sonuca da
varmış.
Adeta ezbere bildiğim Asimov’dan örnek
veriyor:
“Bugünkü yazınız bana
Isaac Asimov’un ‘Foundation’
serisinde, toplumsal olayları kestirebilmek için, toplumları
matematik denklemine indirgemesini anımsattı ve düşündürdü. Eğer
sorunuzun yanıtını bulmuş olaydınız Asimov’un öngörüsü de
gerçekleşmiş olurdu diye düşünüyorum.
İzninizle bir mühendis olarak düşüncelerimi
sizinle paylaşmak isterim. Sonuç olarak makinalar da toplumlar
kadar karmaşık olmasalar da birer sistemdir. O zaman soruyu;
‘sistemdeki hiyerarşi yineler belirler’ şekline
dönüştürebiliriz.
Kanımca bir sistemdeki (toplumdaki de
diyebiliriz) hiyerarşik sıralamayı ‘koşullar’ belirler. Koşulların
da zaman, mekân (sistem/ toplum yapısı ve gereksinimler) ve kişinin
özellik ve yetilerine bağlı olduğunu, tüm bunları da ‘işlev’
sözcüğü ile özetleyebileceğimizi düşünüyorum. Mühendislik açısından
en iyi öğe, başka deyişle hiyerarşide en yüksek öğe işlev’e (koşul
ve gereksinimlere) en uygun (fit for function)
olandır.
Dolayısıyla, toplumsal hiyerarşinin
göreceli bir değerlendirme olduğunu ve sorunuzun maalesef kolay ve
tekil bir yanıtı olmadığını sanıyorum.”
***
Toplumsal hiyerarşi konusu, sorunu,
sorusu, acaba şu iki ilkel soruya indirgenebilir
mi?
Kim kimi döver?
Kim kimi hapse atar?
Günümüzden ve kendi yaşamımızdan bir
örnekle bu soruların da yetersiz kaldığını
belirteyim:
Bir savcı ya da yargıç, mahkemede kürsüdeyken,
bir köşe yazarını (haklı ya da haksız olarak) hapse atabilir. O
sırada toplumsal hiyerarşi olarak köşe yazarının
üstündedir.
Ama, bir savcı ya da yargıç, (haklı ya da
haksız olarak) hapse girdiğinde, bir köşe yazarına, haksızlığa
uğradığını iddia eden ve bu sorunun kamuoyuna duyurulması için
yardım isteyen bir mektup yazdığında, bu kez, toplumsal hiyerarşi
açısından köşe yazarı daha yukarda konumlanmış olur.
***