Bu şoklama, sebze ve
meyvelere sıfırın altında 40 derecede
uygulananşoklama değil...
Bu şoklama, Naomi Klein’ın
kitabına adını veren şoklama!
***
Bugün yaşadığımız sürece daha 7
yıl önce dikkatimizi çeken Zülal
Kalkandelen, Cumhuriyet Pazar Dergi’de 6
Nisan 2008’de “Şok ‘Terapiye’ Şok Tepki”
diye bir yazı yayımlayarak bu
“Toplumsal Şoklama” kavramını
açıklamıştı:
Toplumsal şoklama, aynen bireysel beyin yıkama gibi
çalışıyordu.
Yeni bir kişilik yaratma
deneyleri, Cameron adlı bir CIA
psikiyatristi tarafından, şok tedavisi ile insanların
belleklerinin, kişiliklerinin silinip, beyinlerinin yıkanması
yoluyla yapılmıştı...
Önce insanlar çeşitli işkencelerle aşağılanıp içleri boşaltılıyor,
sonra da onlara yeni değerler, amaçlar aşılanıyordu.
İşte buna benzer biçimde, toplumlar da önce, savaşlar, terör
saldırıları, darbeler, ekonomik krizler ve doğal afetler yoluyla
çözülüyor, çökertiliyordu...
Sonra da, bu şokun yarattığı korku ve düzensizlik ortamında, ikinci
şok gerçekleştiriliyor; neoliberalizm dayatılıyordu.
Buna direnenlere de, polis ve hapishane baskıları ile üçüncü şok
uygulanıyordu.