Trump, üç konuda, ABD’yi Küreselleşme sürecinin dışına
çıkarmaya niyetli olduğunu ifade etti:
Birinci olarak, serbest dış ticaret ve serbest sermaye
hareketlerini, korumacı bir milli ekonomi anlayışıyla sınırlamak ve
kısıtlamak istiyor.
İkinci olarak, ilk ağızda Müslümanlara ve Meksikalılara yönelik
görünen ama arkasında bütün göçmenlere yönelik bazı planların
olduğu anlaşılan önlemlerle, Amerika’yı göçmenlere kapatmak
istiyor.
Üçüncü olarak dünyadaki ve elbette özellikle Ortadoğu’daki Amerikan
askeri varlığını azaltmak niyetinde görünüyor.
Bunları yapabilir mi?
***
Amerikan ekonomisinin Neo-Keynesien korumacı önlemlerle
yönlendirilmesi, Çin ile olan simbiyotik (ortak yaşam) yapısı
nedeniyle pek olanaklı görünmüyor.
Bilindiği gibi artık ABD’de tüketilen malların neredeyse tümü
Çin’de üretiliyor...
Amerikalılar Çin’de ucuza üretilen bu mallarla refah ve bolluk
içinde yaşıyor...
Bunun sonunda ABD ile Çin arasındaki dış ticarette, Amerika büyük
açık veriyor, ama Çin, ABD’den kazandığı parayı yine Amerikan
senetlerine yatırdığı için, bu düzen mutlu bir biçimde devam
ediyor.
Nitekim son finans krizinde Çin fonlarının
yatırıldığı Fannie
Mae ve Freddie Mac hemen
kurtarılmışlardı.
Büyük otomotiv devlerinin kurtarılması (Detroit) ise
zaten Obama döneminde başlamıştı ve
verilen destek, Küresel ekonominin kurallarına uygun olarak
yönetiliyordu.
ABD/Çin simbiyotik ilişkisi bozulmadan Trump’ın Neo-Keynesien
önlemlerle ekonomiyi korumacı bir yapıya kavuşturması biraz zor
görünüyor.
Dünya dengeleri açısından Çin ile bir askeri çatışmadan söz
edilmesini ise anlamak, en azından şimdilik olanaklı değil.
***