Cumhuriyet Davası hakkında Yargıtay’ın verdiği bozma kararının gerekçelerinden bazılarını, bütün savcı ve yargıçların da bu ilkeleri dikkate almaları gerektiğini vurgulamak için alıntıladım.
***
1) Medyada endişe verici eleştiriler yapılabilir:
“Muhalif kimliği ile bilinen Cumhuriyet gazetesindeki iktidara yönelik eleştiri ve yorumlarının, çoğulcu, özgürlükçü, hoşgörülü, demokratik toplumlarda, düşünceyi açıklama özgürlüğü, sadece genel kabul gören ve zararsız yahut önemsiz addedilen düşünceler yönündeki değil...
Aynı zamanda halkın bir kısmı tarafından benimsenmeyen kural dışı, hatta endişe verici düşünceler için de geçerlidir!”
2) Zamanaşımı süreleri:
Basılmış eserler yoluyla işlenen suçun yayım anında oluştuğu belirtildi ve 6352 sayılı Kanunla dava açma süresinin, süreli yayınlarda 4 ay, süresiz yayınlarda ise 6 ay olarak düzenlendiği hatırlatıldı.
3) İnternet yayınlarında zamanaşımı:
Dairenin yerleşik uygulamasına göre internet vasıtasıyla yapılan yayınların, Basın Kanunu kapsamında değerlendirilmediği belirtildi.
4) Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcılığı:
Kadri Gürsel’in bireysel başvurusu sonucunda Anayasa Mahkemesi’nin ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin 2 Mayıs 2019 tarihinde verdiği kararın bağlayıcılığı vurgulandı.