Silivri davalarının en hızlı zamanlarında haksızlıklar ve hukuksuzluklar üzerine her pazar muntazaman bir yazı yazdım. Amacım hem haksızlık ve hukuksuzlukları kamuoyunda gündemde tutmak hem de içeridekilere yalnız olmadıklarını hissettirmekti. Şimdi bu haksızlık ve hukuksuzluklar, Yargıtay tarafından yüzlerine vurulduğu zaman o davalara cansız destek veren medya mensupları, tetikçiler, 2. Cumhuriyetçiler ve Cemaatçiler utanıyorlar mı acaba? Bugün, Kürt Sorunu konusundaki okur mektuplarına ara vererek 28 Kasım 2010’da yazdığım ve sonra da Ömer Özgeç tarafından bestelenen bir yazı ile anıyorum o günleri.