Sanki Orta Çağdayız...
Sanki Engizisyon dönemi:
Çeşitli nedenlerle hapse atılan gazeteci, yazar ve medya yöneticileri, adeta içeride unutuluyorlar...
Yargılanacakları mahkeme önüne dahi çıkartılmıyorlar...
Haklarında iddianame bile hazırlanmıyor...
Devlet karşısında bireyin en temel insanlık hakkı olarak kabul edilen savunma hakkından mahrumlar!
***
Güncel Olayların Hızlı Değişmesi Sorunları Unutturuyor.
Türkiye’nin gündemi, rejimi değiştirecek, geleceğimizi ipotek altına alacak bir “Tek Adam Yönetimi”ni öngören Referanduma kilitlendi.
Bu çerçevede, neredeyse, içerideki insanlar bir kez daha unutuldu!
Oysa insan için özgürlük, hayatı kadar önemli olan bir haktır!
İnsanları, en doğal savunma olanaklarından bile mahrum ederek hapse atan bir rejim, bütün yaptıklarını meşrulaştıracak bir Referandum’a, “Demokrasi adına” gittiğini nasıl iddia edebilir?
Hem ülke, hem dünya kamuoyu hem de tarih önünde bunun vebali nasıl yüklenilebilir?
***
İsveç merkezli Stockholm Center for Freedom (SCF) (Özgürlük için Stockholm Merkezi) adlı sivil toplum kuruluşunun yayımladığı “Türkiye’de Basın Özgürlüğü: Bilinenden Çok Daha Kötü” başlıklı rapora göre, 191 medya mensubu hapiste, 92 kişi de aranıyor.
Merkez, raporuna bir de isim listesi eklemiş.
***