Çünkü hükümet ne zaman bütçede açık görse veya başka bir gelir
bulamasa otomotiv sektörüne yönelik bir zammı tüketicilere
yansıtıyor. Geçtiğimiz yıl kasım ayında Özel Tüketim Vergisi’ne
(ÖTV) yapılan zamdan sonra bu yıl da MTV’ye hem büyük tepki çeken
hem de farklı sistemlerle kafaları karıştıran zamlar yapıldı. Hem
ÖTV’de hem de MTV’de aracın vergisiz fiyatına dayalı sistemi
getiren Maliye aslında bu şekilde, kurdan dolayı otomobillerin
fiyatları arttıkça otomatik zammı da devreye almış oldu. Yani
Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın, “Ucuz araçla
pahalı aracın aynı vergiyi ödemesi haksızlık. Bu sistemle ona son
verdik” gerekçesi açıkçası kimseye çok da inandırıcı
gelmedi. Umarız bundan sonra bütçedeki açık kapanır da otomotivde
yeni vergi artışları gündeme gelmez. Aksi takdirde otomobil
vergilerinde yarıştığımız Danimarka bile durumumuza üzülür hale
gelecek. Zaten ÖTV ve MTV dışında otomotiv sektöründe yıllardır
değişmeyen tek bir vergi kaldı o da KDV. İnşallah bir gece
ansızın yüzde 18 KDV’yi de arttırmak zorunda kalmazlar. Yoksa
Türkiye’nin en stratejik sektörü bir daha kendine gelemez yeni
yatırımlar ömür boyu hayal olur. OTOMOTİV
SEKTÖRÜNE DE ‘CESUR’ SESLER
GEREKİYOR
Türkiye’de otomotiv sektörü
bu kadar güçle olmasına rağmen son yıllarda yapılan büyük vergi
artışlarında ne yazık ki sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu konuda
aslında en net açıklamayı geçtiğimiz hafta Hürriyet yazarı
Erdal Sağlam’a konuşan CHP Genel Başkanı
Kemal Kılı&cc...