GEÇEN hafta kapılarını açan Cenevre Otomobil fuarı, gerçekten bugüne kadar düzenlenmiş en iyi otomobil fuarıydı.
Tam da otomobil fuarlarının geleceğinin tartışıldığı bir dönemde Cenevre adeta dünyaya, “Her fuardan vazgeçilir bizden asla” diye bağırdı. 110 dünya ve Avrupa prömiyerinin gerçekleştiği fuara neredeyse tüm uluslararası markalar tam kadro katılmıştı. Bir tek geçtiğimiz yıl Fransız PSA Grubu’nun (Peugeot Citroen) bünyesine giren Alman Opel yoktu. Patron değişince PSA Grubu, Cenevre’de kendi ana markası Peugeot’yu yıldız yapmış, Citroen’i de yanında ikinci çocuk olarak götürmüştü. Üvey oğlan Opel ise evinde kalmıştı.
Sonuçta karar PSA’nın, yapacak bir şey yok. Fuarda Opel olmasa da CEO’su Michael Lohscheller aynı bizler gibi ziyaretçi olarak oradaydı. Hürriyet Oto yazarlarından Okan Altan fırsatı kaçırmayıp kendisiyle geniş bir röportaj gerçekleştirdi. Bugün hurriyetoto.com’dan söyleşinin tamamını okuyabilirsiniz ama dikkatimi çeken bazı noktaları bu köşeden de paylaşmak istedim. Lohscheller, Altan’ın “Fransız PSA yönetiminde Opel, Alman Opel olarak kalacak mı?” sorusuna, “GM yönetiminde bazı Opel’ler Güney Kore veya ABD’de tasarlanıyor ve geliştiriliyordu. Şimdi her şey Almanya’da Rüsselsheim’a toplandı. Bu da Opel’in Almanlığını daha da güçlendirecek!” cevabını vermiş.
Herkesin merak ettiği, “Opel’in şu andaki teşkilatı ne olacak? Tüm ülkelerdeki Opel yönetimi, bayiler, servislerin durumu nasıl değişecek?” sorusuna ise Lohscheller şu cevabı vermiş: “Opel’in bazı ülkelerdeki operasyonları fazlasıyla başarılı. Onların PSA sistemi içine entegrasyonunda en doğru sinerjinin başarılabilmesi yönünde çalışmalara başladık. Bazı yerlerde rakipler olarak karşılıklı duruyoruz. Oysa, bu sistemin bir sinerji yaratması gerek. Birlikteliğin avantajlarının kullanılması gerek. Geleceğin ideal organizasyonunu şimdiden tasarlamaya başladık. Tüm Opel teşkilatı için karar bu yıl içinde açıklanacak. Başarılı satış noktaları korunacak, hatta Opel’in PSA’dan üstün olduğu pazarlarda Opel’in birikimi PSA’ya aktarılacak. Fakat, şu unutulmamalı, Opel artık PSA’nın bir markası ve yeniden yapılanmada öncelik PSA’nın kararlarında.”
Aslında Lohscheller en önemli açıklamayı sonunda yapmış; “Patron Fransızlar, onlar ne isterlerse o olur.”
Doğru söze ne hacet.