Bir zevzeklik galaksisi olan "sosyal medyada" bir balon uçuruldu:
Yeni havaalanının ismi Abdülhamid olacakmış!
Bu, gazetecilik anlayışında dedikoduya fazlaca yer veren bir bayanın gayretkeşliği midir, bilmem. Bayanın bunu niçin kendi köşesinde açık seçik yazmadığı ve ortalığı "tüvit" atma yoluyla babaladığı da ayrı bir merak konusu.
Doğru olduğunu varsayalım.
Çünkü "mümkün"... Akla yakın... Üstelik, sosyal medyada fazlaca dolanan çeşit çeşit psikopattan değil, sonuçta bir gazeteciden çıkıyor.
Çok gürültü kopacaktır.
İttihatçılar kıyameti koparacaklardır.
Çünkü kendilerinden esaslı bir "intikam" alınmış olacaktır...
Gol yiyecekler...
Tabii ki, bugüne kadar papağan gibi tekrarladıkları üzere "Atatürk olsun" diyecekler.
("İnönü" desinler de gülelim.) Herşeye ve her yere Atatürk adını koyamazsınız.
Atatürk, "eski" hava meydanının adı. Şimdi buna "Atatürk 2" demek pek sakil kaçar.
İstanbul'da beş tane köprü var, Atatürk 1, 2, 3, 4, 5 mi yapacaktınız?
Kaldı ki "resmi" isim başka şey, "halk arasındaki kullanım" başka şeydir. Halk Atatürk'e gitmez, "Yeşilköy'e"e gider. Şehitler, Fatih, Yavuz da demez, "birinci köprü, ikinci köprü, üçüncü köprü" der. Atatürk'ten geçmez, "Unkapanı" köprüsünden geçer.
Kalıbımı basarım, bunun da ismi kısaca "yeni havaalanı" olacaktır.
Fakat, kopacak gürültüyü asgariye indirmek için "daha az tartışmalı" bir padişah seçilebilir...
O da fazla yok. Herhalde "Deli İbrahim Köprüsü" hiç uymaz.
Abdülmecid olmaz, Tanzimat'ın simgesi. Abdülaziz olmaz, Reşat olmaz, Vahdettin iyiden iyiye tartışmalı.
Eskilere gideceksiniz.
Kanuni Sultan Süleyman olabilir mi?
Fatih'in, Yavuz'un köprüsü var da, Süleyman'ın havaalanı niçin olmasın?
Herhalde Süleyman'ın büyüklüğünü tartışacak bir serseri İttihatçılar'ın arasından bile ç...