Yani, basındaki "Tayyip düşmanlarının" gazına gelmez.
Kendini yeniden "birinci hanımefendi" olarak görmek isteyecek
Hayrünnisa Hanım'a da "hanım bi sus" demesini bilir.
En büyük, en şerefli devlet mevkiinde yedi yıl süreyle bulunmuştur,
demokrasi savaşçısı olarak tarihe de geçmiştir.
Şimdi kendine "mecliste arkadaşlarının oylarıyla seçilmişti ama
halk nezdinde seçilemedi" dedirtmez.
İtibarı en yüksek düzeydedir, riske atmaz. İtibar kaybına uğraması
hoş olmayacaktır.
Dolayısıyla, Abdullah Gül'ün aday olacağını hiç sanmıyoruz.
Hele hele, ele güne "Fetö'ye yakın gazeteciler Tayyip Bey'e rakip
olarak Abdullah Bey'i öne sürdüler" dedirtemez.
Kendi kalesine gol atamaz.
Kaldı ki... Diyelim aday oldu, "nereden" aday olacaktır?
Bağımsız mı? Yüz bin imzayı herhalde toplar ama ondan sonrası? Onu
kaç kişi destekleyecek, seçim çalışmalarını kim yürütecektir?
Üstelik hangi parayla?
CHP'den mi?
Bu, hem Gül'ün hem de CHP'nin sonu olur. Oylar inanılmaz derecede
düşer, bu durumda Kılıçdaroğlu bile artık kendi koltuğunu
koruyamaz! Abdullah Gül bir Ekmeleddin İhsanoğlu değildir,
olmayacaktır.
HDP'den mi? Geçiniz.
İP'den mi? Meral Hanım buna asla yanaşmaz.
Kalıyor Saadet Partisi tabii... Gül'e en yakın olduğu varsayılan
parti...
SP son seçimde ancak yüzde 0.7 oy alabildi...
Yüzde 1 bile değil...
Gül'ün elinde hangi sihirli değnek var ki, yüzde 0.7'yi yüzde 50
artı 1'e çıkarabilecek?
Tayyip düşmanlarının algı operasyonuna kulak asmayın, SP'yi "kilit
parti" ya da "anahtar parti" olarak pazarlamaya çalışıyorlar ama
bu, minik, Erbakan'la birlikte ölmüş de ağlayanı yok bir
particiktir.
DSP'nin adayının ne kadar önemi varsa bununki de o kadar...
Çok çok büyük bir ihtimalle Tayyip Erdoğan birinci turda işi
bitirecektir.
Çok düşük bir ihtimalle seçim ikinci tura kalırsa da, kalanlar
Erdoğan ile birlikte CHP'nin adayı olacaktır, Abdullah Gül değil.
Abdullah Bey kendini bu duruma düşürmez.
Haaa, eğer ikinci turda Abdullah Bey çıkar da "beni seçmediniz ama
şimdi artık oylarınızı CHP adayında toplayınız" derse, o lafı da
çerçeveletir, duvara asarız.
"Allah kullarını nasıl şaşırtıyor ve sopası olmadığına göre nasıl
çarpıyor?" sorusuna cevap olur.
Ne gülüyorsunuz, mademki Türk basınında her önüne gelen zıpır çaresizlikten eski defterleri yokluyor ve alabildiğine zırvalamaktan çekinmiyor (Tansu Çiller'i bile hatırlattılar), ortaya bir fit de biz atmışız çok mu?
"Seçimleri boykot edin" diye bir salladık, ciddiye alıp günlerce tartıştılar, bir bakarsınız bunu da...