Muharrem İnce de öyleydi ama hiç olmazsa düzgündü.
Ona hiçbir zaman Koç Holding'in özel uçağı "tahsis" edilmedi. Parti yönetimi de kılını bile kıpırdatmadı.
Çünkü kazanamayacağını biliyorlardı, kazanmasını da istemiyorlardı, bir an önce kaybedip Kılıçdaroğlu'nun önünden çekilmesini bekliyorlardı.
Fakat ne biri cumhurbaşkanı olabilecek adamdı, ne de öteki İstanbul'a belediye reisi olabilecek adamdır.
İkisinde de o "kalibre" yok.
Derinlik yok, perspektif yok.
"Siyasi balonlar" sözkonusu.
Bunların bir de Nurettin'i vardı otuz yıl önce, o da kısa zamanda o koltuğa hiç uymadığını kanıtlamıştı. Onu da Ergun yedi.
Yani, bunları solcu sananlar gene üzüldüler.
Neyin ne olduğunu bilenler de "arpalar elden gitti" diye kahroldular.
Peki ya kaybederse?...
Koç Holding "tüh, gene yenildik" deyip havlu atacak mıdır?
"On yedi yıldır Tayyip'i yıkmaya çalışıyoruz, yıkılmıyor" deyip pes edecek midir?
"Kırk yıl önce birkaç gazete ilanıyla Ecevit'i devirivermiştik, nerede o eski günler" deyip nostaljiye mi yatacaktır?