Arkadaş teröre çözümü bulmuş, memleketi kurtarmış...
Bu çözümle, "niçin silah bırakacaksınız,
bırakmayın" demiş olan ustası Hasan Cemal'den
de ayrılıyor.
Çömez barış istiyor.
Hepimiz istiyoruz ama onunki biraz farklı.
Önceleri, uzunca bir süre, "ateşi kesin" demeye gelen yazılar
yazdı. Ama bunu "bizim orduya" söyledi.
PKK'ya güveniyor.
Nitekim, "son İstanbul katliamının PKK'nın işi olduğu
kanaatini değiştirecek bir bilgi bulunmuyor" da demiş.
Belki ETA ya da IRA yapmıştır.
Şimdi, çözüm olarak şunu öneriyor: "PKK, hiçbir koşul öne
sürmeden ateşkes ilan edecek ve sınır dışına
çekileceğini açıklayacaktır!" Yani yenilgiyi kabul edecek, ya
da sürdürdüğü savaşı ileri bir tarihe erteleyecek.
Böylece barış gelecek.
Fakat PKK'ya sözünün geçmeyeceğini de biliyor olmalı ki, hükümete
akıl veriyor, "Barzani'den yardım isteyin" diyor.
Barzani Cemil Bayık'la görüşüp onu ikna edebilirmiş...
Neyse, abuklama bir yana, hiç olmazsa "TC'nin" birkaç yıl önce
söylediğine gelmiş: Koşulsuz silah bırakın, sınır dışına
çekilin...
O göstermelik bırakma sırasında yapılan yığınakları temizlemek kaç
ay sürmüş, kaç cana malolmuştu...
Bu kazığı bir kere yedik, bir daha yemeye hiç niyetimiz yok.
Arkadaş etkili olmak istiyorsa, bir de Trump'ın önümüzdeki şubat
ayında Ankara'ya göndereceği yeni ABD büyükelçisiyle görüşsün, asıl
onu ikna etmeye çalışsın. Avrupa Birliği yetkilileriyle de
görüşebilir.
Onları "bağımsız Kürdistan devleti" kurdurmaya
çalışmaktan vazgeçirebilirse vallahi tarihe de geçer,
arkadaşı Orhan gibi Nobel bile alır.
Gene de, uzun süre "afaki" konuştuktan sonra şimdi olmayacak bir
dua bile etse, hiç olmazsa amin demesi sevindiricidir.